Avrupa'nın Silikon Vadisi: Spotify, Ericsson ve Klarna'nın vatanı İsveç'in ABD için önemi ve NATO. (RT ederseniz sevinirim)

Askeri tarafsızlık politikasını sürdüren bunun yanında Arktik'te ABD entegreli politikalar yürüten İsveç, stratejisini bir adım ötesine taşıyarak resmi olarak NATO'ya girmeyi konuşuyor.

Türkiye karşıtı birçok hamlede bulunması sebebiyle Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan'ın haklı tepkisi üzerine İsveç çokça konuşulur oldu. Herkes Rus tehdidi üzerinde dururken aslında bu ülkenin ABD açısından daha farklı önemine değinmek istiyorum.

İsveç her ne kadar refah ve rahat toplum yapısıyla ön plana çıksa da gelişmiş ve kaliteli demir çelik sanayisi, askeri ve teknoloji sanayisi dünyada önemli bir noktada. Nitelikli ekonomi sıfatında olan İsveç ekonomisi iş yapılabilirlik açısından 10. sırada yer almaktadır.

Burada ilk öncelikle inovasyon ve 5G teknolojisine değinmek istiyorum. İsveç devleti geleneksel olarak eğitim ve inovasyona ağırlık veren politikalar izliyor. 1980'lerde ABD'nin teknoloji şirketleri ve üniversitelerle oluşturduğu konsorsiyum ağından ilham alan İsveç...

...bu tarihlerde eğitim kurumlarına yatırımlarını artırdı ve inovasyon ağırlıklı büyük markalar yarattı. İsveç devleti yıllık olarak eğitime GSYİH'nin %7.3'nü harcıyor bu da ülkedeki kaliteli şirketlerin oluşmasının önünü oldukça açtı.

Yaratılan insan kaynağı teknoloji ve sanayi şirketlerini besledi ve ülkedeki yatırımın verimliliğini artırdı. 5G burada önemli bir yer kaplıyor.

5G teknolojisi, güvenlik, sağlık, bankacılık ve diğer tüm sektörleri besleyen geniş bant ve yüksek frekanslı milimetrelik dalga boylarını kullanan teknolojiyi kapsar. Endüstri 4.0 gibi yenilikçi üretim biçimlerinin de ana motorudur.

İsveç de Telia ve Ericsson ile bu noktada ön plana çıkıyor. Ülke Avrupa'daki ilk 5G üniversitesini açmasının yanı sıra en geniş 5G test yataklarını kurdu.

Ericsson da 5G hedeflerini aşamalı olarak 100 Gbps'ye kadar çıkaracağını açıkladı. Nitekim geçen yıl Ericsson ve Qualcomm, 1.000 Mbps hıza ulaştı.

Ericsson'un yaptıkları İsveç içinde sınırlı değil. Çin'deki Ningbo Limanını akıllı hale getiren İsveç şirketleri oldu. Bunun yanında Birleşik Krallık'ta Digital Catapult işbirliğiyle ülkede 5G özellikli akıllı fabrikaları kurmaya başladı.

Worcestershire 5G Testbed'de kurulacak Ericsson'un 5G teknolojisi sayesinde önemli bir adım atılmış oldu. ABI Research'e göre akıllı üretim pazarı gelecek 10 yılda 1 trilyon doların üzerine çıkacak.

Ericsson, 5G'nin Bulut Tabanlı Mobil Robotik ve Endüstriyel LAN'a odaklanarak üretim kullanım durumlarını nasıl geliştirebileceğini görmek için Almanya Reutlingen'deki Bosch yarı iletken fabrikasında 5G-SMART AB projesi kapsamında bir 5G test ortamı inşa etti.

Ericsson ile beraber 100Gbps üzeri veri taşıma kapasitesine sahip olan milimetrelik dalga boylarını kullanan Deutsche Telekom, 10Gbps hıza sahip 5G altyapısını Yunanistan’da inşa edecek.

Ericsson, Jiangsu'da açtığı fabrikada 100'ün üzerinde IoT makinesi kurdu ve eş zamanlı olarak üretim yapmaya başladı. Aynı zamanda Türkiye'de yatırımları olan şirket 5G'nin dağıtılması için gerekli hız olan 22 Gbps'ye ulaştı.

Ericsson analizlerine göre bir limanda 5G ağ bağlantısı kullandığında işçilik maliyetlerinden %70'e varan oranda tasarruf edilebiliyor. Bu yüzden Shanghai Zhenhua Heavy Industries Co., Ltd. (ZPMC) ile Ericsson 2018 sonundan beri Çin'de akıllı limanlar üzerinde çalışıyor.

İsveç'in bu tür 5G yatırım örnekleri daha da uzatılabilir. Ama burada dikkat çekmek istediğim nokta NATO'nun 2030 için koyduğu hedefler arasında 5G ve diğer teknolojilerin geliştirilmesi de olmasıdır.

Huawei'nin kaliteli ve ucuz 5G altyapısının tüm Avrupa'yı örümcek ağı gibi sarması ABD'yi harekete geçirdi ve Avrupa'da askeri bilgi ve güvenlik için Avrupalı ülkelere yaptığı baskılarla vazgeçirdi. Bunun için Avrupa içerisinde Nokia ve Ericsson'u destekledi.

Gerek NATO'nun hedeflerine uygun olması gerek ABD'nin kurumsal olarak desteklemesi sebebiyle İsveç'in NATO'ya girmesi istenir. Çünkü ABD açısından Çin'in hem teknolojik hem ticari olarak engellenmesi adına Arktik'te ABD entegreli politikalar güden bu ülke ağırlık merkezidir.

İsveç'in gelişen ve oldukça kaliteli demir çelik sanayisi bunun yanında askeri endüstrisi var. Kalite ve düzen konusunda İsveç'in namını bıçaklarından ve Volvo'sundan (bir zamanlar) birçok insan bilir.

İsveç'in demir çelik sanayisindeki kökeni 700 yıl öncesine kadar gider. 18. yüzyılda önemli bir atılım gerçekleştirdi. Britanya'nın 1730'larda ithal ettiği 25.000 ton demirin 20.000'i İsveç sanayisindendi.

18. yüzyılın sonlarına doğru İsveç'in demir ihracatı 52.000 tona yaklaşsa da Napolyon Savaşlarının etkisiyle ciddi anlamda geriledi ancak pazarlarını Britanya'dan ABD, Portekiz ve Hollanda gibi ülkelere dağıttılar.

Tarihsel gelişim içinde kalite bazlı çelik üretimiyle ön plana çıkan İsveç, bugünlerde oluşturduğu nitelikli iş gücü sayesinde Avrupa pazarında önemli rol oynuyor. Askeri üretim ve altyapısının da gelişmesiyle NATO için önemlidir.

Dolayısıyla kaliteli, inovatif ve kompleks bir ekonomisiyle İsveç, bir askeri ittifakın arasında görmek isteyeceği ülkedir. İskandinavya'da kurduğu ilişkiler ağı ile dünyada bir çekim merkezidir. Peki, Türkiye ne yapmalı ?

Türkiye'nin Arktik'te Büyük Güç Rekabetinde zaten ağırlığı hiç yok gibi bir şey. Ancak 3 Deniz İnisiyatifine verdiği destek bunun yanında Polonya ile iyi ilişkileri dikkate alınması gereken bir husus.

PKK ve YPG konusunu halletmeleri gerekiyor çünkü bu kadar kompleks ve iş yapılabilir bir ülkenin askeri ağlarını geliştirmesi demek PKK'nin de lobilerle daha güçlü nem alması demek.

İsveç ile alakalı genel özet budur. NATO'ya alınması sadece günümüz politikasından çok ABD'nin gelecekte Arktik politikası için önemli bir konu. YPG konusunda ciddiyet konulursa sonuç alınabilir.