Read on Twitter
Gençler bakın 50 yaş altında sağlık sorunu olmayan insanlarsanız vücudunuza periyodik dozlarda mRNA kürü enjekte ettirmeyin, gerçekten gereksiz riskler alıyorsunuz ve pişmanlıklara gebe olabilir bu ilerleyen zamanlarda. Hastalık sizin yaş grubunuzda risk teşkil etmiyor, yapmayın.
Eğer çekinceleriniz varsa kendinize dair uykunuzu düzenleyin, mutlaka hareket edin, düzenli beslenin, havaların soğuk olduğu şu dönemde özellikle D3K2 ile C vitamini açısından ve magnezyum ile çinko açısından eksiklik yaşamayın yeterli. Gereksiz maske kullanmayı da bırakın.
Hipermutasyona meyili viral üst solunum yolu enfeksiyonları bitmez, bu hastalık bizimle artık. İlk günden beri biliniyor bu. Yakalanacaksınız, kaçmayın. Kaçmak adına antikor seviyenizi 3 ayda 1 patlatmanız, hele hele ki böyle bir kürle patlatmanız umulmadık sonuçlar yaratabilir.
Bunların başında bağışıklık tepkinizin bozulması var. Kısa vadede vücudunuzu tek bir antikora odaklamanız diğer hastalıklara gardınızı düşürür. Uzun vadede ise vücudunuzu bir aşı fabrikasına çevirmeniz farklı bağışıklık yetmezliği sendromlarına gebe olabilir. Çözüm bu değil.
Haricen vücutta dolaşıma katılan bu protein grubunun nerelerde yığılmalar yapacağı da bilinmiyor. Adet düzensizlikleri, pıhtı atmaları, miyokarditler şu an kısa vadede gördüğümüz küçük, ama önemsenmesi gereken yan etkilerdir. İnanın bilmiyoruz, bu küre dair hiçbir şey bilmiyoruz.
Bağışıklık sorunlarınız ise kanser gibi geri dönüşsüz problemlere kapı açar. HIV pozitif alırsanız bağışıklığınız bitmiş demektir. Yapabilir bu kür bunu, çünkü bir üsye'de %90-95 koruma çok yüksek antikor cevabı demek, normal grip aşıları sezona göre %25-75 korur en fazla.
Bu kadar yüksek bağışıklık cevabı bile normal değil. Daha önemlisi tekrar ediyorum, 50 yaş altında %0,01'lik riskten bahsediyoruz, ki Omicron öncesi veri bu. Şu an daha düşük. Bu hastalık sağlığınız yerindeyse sizi en fazla bir grip gibi bir haftalığına yatırır, fazlası değil.
Ne kadar erken keserseniz o kadar iyi, zira gün geçtikçe bu hastalığı bile geçirmeniz zorlaşabilir. Aşı olduğunuzda, maske taktığınızda hiçbir şeyi ama hiçbir şeyi değiştirmiyorsunuz kendinize zarar vermekten öte. Ne bulaşmayı, ne yayılımı engelliyorsunuz. Safi zarar yaptığınız.
Sağlıklı bireyler olarak tez elden topluma karışın ve karışmayı da savunun ki yaratılan yıkımdan en az zararla çıkmaya dair bir umudumuz kalsın. Daha geçtiğimiz günlerde Johns Hopkins Üniversitesi araştırmasını açıkladı ve kapanmalar ölümleri %0,2 azalttı dedi. Değdi mi sizce?
Dünya genelinde gıda fiyatları daha şimdiden %60'tan fazla arttı, yarım milyarın üzerinde insan açlık sınırının altına düştü bu aptal uygulamalardan ötürü. Bunlar sizin de kapınızı çalacak, hatta tıkırdatmaya başladı bile. Devasa bir iktisadi yıkım var hepimizin kapısında.
Günde 3,5 milyar tane maske dönüşümsüz şekilde doğaya karışıyor, 2 senede doğaya atılan toksik atık miktarı 60 senedir nükleer santrallerin ürettiği toksik atık miktarını geçti, samimi soruyorum ne yapıyorsunuz canlarım benim? Normal mi sizce bu tepkiniz bir hiç uğruna? Yapmayın.
Ayrıca kesinlikle uzun vadeli ektiler falan abartılıyor. Hem oran, hem de şiddet olarak her üst solunum yolu enfeksiyonuyla neredeyse eşit etkileri var. Ötesinde bir şey yaşarsanız bu da maske, aşırı hijyen, histeri gibi kendi topuğunuza sıkmanızdan olacak. Bağışıklık lazım size.
%0,01 ölümcül hastalığın ne kadar uzun vadeli etkisi olabilir, biraz sağduyulu düşünün. Daha Covid geçirmemesine rağmen hastanelere "Long Covid" şikayetiyle başvuran yüz binler oldu Avrupa'da, çünkü delirdiniz. İnanın bana yaşadığınız korku, korktuğunuz şeyden çok daha büyük.
Yıkım önüne geçilemez hale gelince salgını mumla arayacağınız, o korkuyla günah keçisi arayıp bulamayacağınız, bu sebeple de çok büyük yıkımlara çanak tutacağınız korkunç noktaya evrilip sosyal yapıyı yok etmeden dönün. Belki hala umut vardır temennisiyle rica ediyorum artık.
Not: Bu söylediklerimin hiçbirisi "spekülasyon" değil. Sizin duymamış olmanız bilimsel olmadığı anlamına da gelmiyor. 2 senedir ağzınıza bilim diye sokulan siyasi propaganda bunlardan özellikle bahsetmedi sadece. Bir bokluk var dünyada alenen yaşana ve korkuyla kapıldınız siz de.
mRNA aşılarının uzun vadeli etkilerine dair yazdıklarım sadece akla yatkın riskleri ifade ediyor, kesinliği yok. Ki emin olun zarar olmayacağına dair varsayımlar da eş derece belirsiz. Elimizde bu küre dair uzun süreli meta analiz sıfır çünkü. Sıfır, kimse bilmiyor, göreceğiz.
Onun dışında hipermutasyona meyilli ve bulaşma gücü bu kadar yüksek bir virüse bağlı üst solunum enfeksiyonuna karşı yürütülen savaş ile ilgili söylediklerimin hepsi 90 senelik immünoloji, epidemiyoloji ve viroloji konusu. Yapılan uygulamalar çözümden çok soruna gebe, bilesiniz.
