Kur'an'ı tarihsel kabul etmek, özetle Kur'an'ın bazı hükümlerinin indirildiği döneme ve coğrafyaya has olduğunu iddia etmektir. Tarihselciler Kur'an'ın bir Kitap değil hitap olduğunu, onu metin haline getirenin nebi olduğunu ileri sürerler. Üstelik bu görüş kendi üretimleri de ⬇️
Ayrıca bir kaç kelime aratarak kolayca ulaşılabilecek programları yıllar öncesinden beri yapıyoruz. Bu yayınlarda en çok geçen ismin Mustafa Öztürk olduğu görülecektir. Bunun sebebi Türkiye'deki tek tarihselci akademisyenin Mustafa Öztürk olması değildir. ⬇️
Bunun sebebi savunduğu fikri açıkça söyleyebilecek cesaretteki tek tarihselci akademisyenin Mustafa Öztürk olmasıdır. Oysa ilahiyat çevrelerinde tarihselcilik sanılandan çok daha yaygındır. Ancak Öztürk'ün binde biri kadar mert olmayan diğerleri açık konuşmazlar. ⬇️
Mesela fikirsel olarak aslında Öztürk'ten hiç de farklı olmayan Ali Bardakoğlu bu ülkede D. İ. Başkanlığı yapmıştır. Kur'an'da günümüz insanının doldurması gereken bilinçli boşluklar bulunduğunu hala kitaplarında anlatmaktadır. ⬇️
Kur'an'daki 600 sayfanın çok fazla olduğunu, 60 sayfaya özetlenerek çağa uydurulması gerektiğini söyleyen İlhami Güler, aslında akademik küfürde Öztürk'ten hiç de aşağıda kalmaz ama onun kadar mert olmadığı için pek bilinmez. ⬇️
Mut'a nikahı da dahil olmak üzere Kur'an'a iftira edilen bir çok rezilliği Halife Ömer'in kaldırdığını yazabilen Mehmet Azimli'nin Kur'an'a bakışı da Öztürk ile birebir aynıdır ama hiç ortalarda gözükmez. ⬇️
Kur'an'dan konuşmayı çoktan unutmuş olan Hayri Kırbaşoğlu da tarihselcilikte önde gelen isimlerdendir ama işi ucuz siyasete dökerek taraftar toplama peşinde olduğundan hiç o toplara girmez. ⬇️
Mustafa Öztürk'ün can dostlarından İsrafil Balcı da tarihselcidir. Ancak meramını anlatacak cümle kurmaktan dahi aciz olduğu için konuyu bilmeyenler hiç bir şeyin farkına varmazlar. Etkisiz ve gereksiz elemandır. ⬇️
Mustafa Öztürk'e, Arapça dahi bilmediği için Cin Ali Sirkte seviyesinde bir kitapla reddiye yazmış Caner Taslaman, tarihselciliğe karşı ne denmesi gerektiğini bilemediği için ümmetselcilik diye bir başka zırva uydurmuştur. Tarihselci değilse de ne olduğu da belli değildir. ⬇️
Sözde Kur'an'cılardan M. İslamoğlu, Kur'an'ın Kitap değil hitap olduğu zırvasını meal dediği şeye yazmıştır. Sorsanız tarihselci değildir ama Kur'an'ın miras gibi birçok hükmünü indiği döneme has sayar. Çok eşlilik ayeti geçici maddedir der çünkü Kur'an babasının çiftliğidir. ⬇️
Doğuştan tefsirci Mehmet Okuyan Allah'ın gerçek maksadını, Kur'an'a yazmayı unuttuğu satır aralarını okuyarak tespit eder. Böylece mirasta kız çocuğun erkeğe göre yarım pay almasının indirildiği zamana has bir hüküm olduğunu söyler ama nasıl oluyorsa tarihselci olmaz. ⬇️
Bunlara belki yüzlercesi eklenebilir. Hiçbiri Öztürk gibi katıldıkları sohbetlerde bu toplara girmezler. Bugün lafa gelince hepsi Mustafa Öztürk'ün yanındalar. Ancak hiçbiri çıkıp mertçe Kur'an'ın tarihsel bir kitap olduğuna katıldıklarını söylememekte, dansı tercih etmekteler.⬇️
Tarihin belli bir dönemine hitap eden bir Kitap Allah'ın Kitabı olamaz. Bu yüzden bir insan hem mümin hem de tarihselci olamaz. Fakat bir üniversite hocası fikrini özgürce söyledi diye linç edilip veya istifaya da zorlanamaz.⬇️
Sırf gelenekçilere saydırıyorlar diye Kur'an'cı oldukları algısını yaratmış hocaların aslında gelenekçilerden de farkları yoktur. Allah'a ait sayılan kitabın hükmünü tarihe gömüp yerine kendi yorumunu koymakla ayetleri bırakıp yerine uydurma hadisleri koymak neticede aynı şeydir.
You can follow @erdem_uygan.
Tip: mention @twtextapp on a Twitter thread with the keyword “unroll” to get a link to it.

Latest Threads Unrolled: