Kanundaki sorunlar bariz. Sen çok büyük bir firmasın ben küçük bir firmayım. Yapılan iş ikimizin de aynı koşulda, aynı kalitede yapabileceği türden bir iş olsa bile ihaleyi sen alıyorsun. Zira şartlar böyle hazırlanıyor kanuna göre. https://twitter.com/ayenefcey/status/1331565256280322049
Kopenhag şartları esas alınmalı. Büyük firmaların tekelciliği engellenmeli. 10 milyon liralık ihaleye 100 milyon lira sermaye koysanız ne koymasanız ne? İki firma da ihale değerinde sermaye ortaya koyabiliyorsa gerisi eşit olmalı. Yüksek sermaye koyan seçilmemeli.
Yüksek sermaye koyan, özkaynakları güçlü olan seçilince sürekli 5-6 tane firmanın her ihaleyi kazanması hiç sürpriz değil. Gerekirse konsorsiyum şartları da düzenlemeli. Fakat detaylıca açıklamaya gerek yok. Kopenhag kriterleri gayet belli zaten.
Bir de iş bitirme belgesi var. Daha çok ihale alan daha çok avantaj sahibi oluyor. Siz yeni bir firmasınız, ben eski bir firmayım. Siz 10 ihale almış bitirmişsiniz, ben 2 tane. Ben sizden biraz düşük fiyat versem ve biraz kısa sürede bitirmeyi taahhüt etsem bile siz alıyorsunuz.
Çünkü her ihaleden sonra devletten güven belgesi alınıyor. Güven belgesiyle ihalelerde bazı ayrıcalıklar sağlanıyor. Biraz daha uzun sürede bitirmek veya biraz daha pahalı iş yapmak gibi. Yanlış bir uygulama değil. Uygulanışında eksiklikler var. Rekabeti öldürüyor.
Türkiye bir devlet ülkesi. Ne demek istiyorum? Bir yatırım yapsanız ve özel sektör olsanız bile devletten ihale alacağınız çok alan var. Ekonomiyi döndüren, özel sektörü de besleyen yine devlet. Yabancı bir yatırımcı ülkeye yatırım yapıp şirket kurarsa o da devletle çalışacak.
Fakat kurduğu şirket yeni, güven belgesi yok; devler kadar sermaye koyabilecek kadar da iş henüz ilerlememiş. Rekabet edemeyince bu sefer devletin ekonomideki 'çark döndürücü' etkisinden faydalanamıyor.
Öyle olunca da Türkiye'ye yatırım yapmak, şirket açmak için sebep kalmıyor. Cazip olmuyor. Zira ihale kanunu hep yurtiçindeki yerleşik firmaların lehine olacak şekilde düzenlenmiş.
İşte yapısal reform denilen şeyler bunlar oluyor. Herkes yapısal reform diyor fakat içeriğini açan yok. İhaleler kanununu AB seviyesine çekerseniz yapısal reform olur. Vergiyi tavanda düzenlerseniz, vergilendirmeyi dolaylı değil gelire yönelik yaparsanız yapısal reform olur.
Tabii vergilendirmeyi dolaylı değil de gelire yönelik yapmak için öncelikle çok sıkı bir vergi dairesi politikası izlemeniz lazım. Bugün asgari ücretten maaş gösterip 6-7bin lira maaş alan çok insan var. Buna mecbur bırakılıyorlar veya kârlı oluyor. Ayrı bir konu.
Devlet bütçesini düzenlerseniz, kamu harcamalarını büyüme değil de var olanı korumaya endekslerseniz; dolaylı vergilerden kısarak alımgücünü yükseltebilir, ekonomiyi canlandırabilirsiniz.

Kamu harcamalarını düzenlemek için de ihale kanunu çok kullanışlı olmalı. Döndük başa. :)
You can follow @bureauofeconomy.
Tip: mention @twtextapp on a Twitter thread with the keyword “unroll” to get a link to it.

Latest Threads Unrolled: