Bir çoğumuz günlük hayatımızda "Korkudan ölcektim" gibi ifadeler söyleriz. Peki bu ifade gerçekten doğru mu? Korkudan ölmek mümkün mü? Yoksa sadece bir ifade olarak mı kullanılıyor? Basit bir örneğe bakalım.
Herhangi bir ormanda kamp yaptığınızı hayal edin ve gece oldu. Göle girip eğlendikten sonra uyuyacaksınız. Her şey yolundayken aniden yapraklar hışırdıyor. Evet, kaygı çoktan başladı ve heyecanlısın. Kafanı korkuyla çadırdan çıkardın ve önünde gri bir ayı görüyorsun!
O an akla gelen ilk şey filmlerde gördüğünüz "ölü taklidi", değil mi? Çünkü ayılar sadece kendilerine saldıranlardan korunmak için saldırırlar. Aklınıza gelen bu ilk düşünceyi yaparken nefesiniz kesiliyomu? Yoksa sadece nefes almamaya mı çalışıyorsun?
Muhtemelen Arthur Conan Doyle'un "Baskervilles Köpeği" romanını duymuşsunuzdur. Romanda Baskerville ailesi hayali bir köpek tarafından öldürülür. Bu sırrı bulabilecek tek kişi Sherlock Holmes'tur. Roman hakkında daha fazla spoiler vermeden korkuyla bağlantı kuralım ...
Baskerville etkisi İsviçreli bilim adamları "Baskerville köpeği" nin gerçekliğini belirlemek için bir çalışma başlatıyorlar. Sonra "Baskerville etkisi" dedikleri şeyi tanımlarlar. Bu etki, yoğun psikolojik stresin neden olduğu kalp krizinin ölümüdür.
Gerçekten ölümün nedeninin korku olup olmadığını anlamak için yüz binlerce farklı ölüm belgesi inceleniyor.

Gerçek hayattan bir örnek vererek sonuçlara devam edelim...
Gerçek hayatdan örnek
Çin ve Japon ülkelerinde dört rakamı çok talihsiz bir sayıdır. Telaffuz olarak "ölüm" kelimesine fazlasıyla benzer. Çinliler ve Japonlar dünyanın başka bir yerinde olsalar bile ayın 4'ünde seyahat etmiyorlar. Bu düşünce o kadar ciddiye alınır ki, Çin ve Japonya'da 4.
katı olmayan binalar mevcutdur.
Bu kültüre dayanarak, araştırmacılar 25 yıllık uzun bir süre içinde 200.000 Çinli ve Japonun ölüm kayıtlarına baktı. Bu kültürle hiçbir ilgisi olmayan 47 milyon insanın ölüm kayıtlarını incelediler.
Sonuçlar şu şekildeydi: Çin ve Japon ölümlerinin diğer günlere göre ayın dördüncü gününde daha yüksek olduğu görüldü. Bu kültüre sahip olmayan diğer insanların ise böyle bir göstergesi yoktu.
Korku bizi öldürebilir. Ama korku hissettiğimizde, vücudumuz kaçmaya çalışır. Korku sona erdiğinde ise bu tepki biter. Ancak bu reaksiyonun durmadığı anlar vardır. Korku geçtikten sonra bile vücudumuz bu korkuya tepki vermeye devam eder.
Sonuç olarak, korkduğumuz anlarda yüksek seviyede adrenalin ve diğer hormonlar salgılanmaya devam ediyor. Kokainin etkisiyle yüksek dozlarda salgılanan hormonlar kalbi baskılar ve onu ezmeye başlar. Arterlerin daralmasına ve kalbe oksijen gitmemesine neden olur.
Bu durum giderek gerginleşirse, kalp durur.

Nasıl ani bir korku bizi öldürüyorsa, hissettiğimiz neşe de öldürebilir. Korkunç bir şaka yaparken veya birine hoş bir sürpriz hazırlarken dikkatli olun, çünkü bu onları gerçekten öldürebilir.
Korkudan ölmek mümkün mü? Baskerville etkisi nedir? Artık bu soruların cevaplarını biliyorsunuz. Bu bilgiyi arkadaşlarınızla paylaşarak, daha fazla insanın öğrenmesine vesile ola bilirsiniz.
Daha fazla eğlenceli içerik için instagram adresimize - @umut.cenneti ( https://www.instagram.com/umut.cenneti/ ) göz atmayı unutmayın.
You can follow @umutcenneti.
Tip: mention @twtextapp on a Twitter thread with the keyword “unroll” to get a link to it.

Latest Threads Unrolled: