Johnson Mektubunda Türkiye& #39;ye NATO& #39;nun her zaman onun için savaşa giremeyebileceği söylenmişti. Türkiye& #39;nin de NATO& #39;ya her zaman onun için savaşa girmeyeceğini söylemesi gerekir. Özellikle Kuzey Avrupa& #39;da bir gerilim halinde Türkiye& #39;nin geri çekileceğini hissettirmesi gerekir.
Zira Avrupa& #39;nın Rus yatkınlığı oluşuyor ve özellikle SSCB& #39;den sonra tarih boyunca Avrupa& #39;ya doğudan gelen iki tehditten (Rus ve Türk) birinin yani Rus& #39;un gittiği konuşuluyor. Rusya Türkiye& #39;ye göre ehven görülüyor. Doğudan gelen tek tehdit olarak Türkiye görülüyor.
Bu görüş Türkiye için oldukça sakat bir görüş. Rusya& #39;nın Akdeniz& #39;de bu kadar etkin olduğu tarih boyunca görülmemiş bir işken; Libya ile de Avrupa& #39;yı sararken, Mısır ile tatbikat yaparken bu kadar sessiz kalınması gerçekten de tek tehdit olarak Türkiye& #39;nin görüldüğünü gösterir.
Avrupa gerçekten Rusya& #39;nın ehven olduğunu düşünüyorsa mevcut kolektif güvenlik sisteminin güney kısmı olan Türkiye& #39;nin bu sistemden çıkması durumunda Rusya& #39;nın hâlâ ehven olup olmadığını düşünmeli.
Avrupa& #39;ya bu düşündürülmeli. İlla kamuoyu açıklamasıyla olmasına gerek.
Avrupa& #39;ya bu düşündürülmeli. İlla kamuoyu açıklamasıyla olmasına gerek.
Burada tabii ki Türkiye NATO& #39;dan çıkmalı denilmiyor. Sadece Kuzey Avrupa& #39;da oluşabilecek bir gerginlik durumunda tarafsız kalınacağı hissettirilmeli. Tarafsız kalınmalı da denilmiyor. Ancak bunun Avrupa tarafından düşünülmesi sağlanmalıdır.
Bakalım Avrupa, Kuzey Avrupa& #39;da bir Rus tehdidi oluştuğunda; kolektif güvenlik sisteminin güney ayağı tarafsız kaldığında kendini ne kadar güvende hissedebilir.
Bunun tartışılması lazım.
Bunun tartışılması lazım.