CİNAYETLE BİTEN "BİR YASAK AŞK HİKAYESİ" VE RUFAİ ŞEYHİ...
1-28 Şubat sürecinin en ateşli günlerinde ÖNCE Urfa’yı merkez yapan ve o yıllarda bölgede Rufai tarikatının önemli isimleri arasında gösterilen Ömer Faruk Tüker’in çevresine yavaş yavaş mürit topladığı yıllardı.
2-Rufai Şeyhi Ömer Faruk Tüker’in zikir ayinlerine sadece sade vatandaşlar değil emekli asker ve polislerinde büyük ilgi gösteriyordu.
3- Tamda bu günlerde Şanlıurfa Tarım Reformu Bölge Müdürlüğü geçici işçisi İsmail Hikmet Öncel’de çevresinden ününü duyduğu Rufai tarikatının şeyhi Ömer Faruk Tüker’in zikir törenlerine katılmaya başladı.
4-Rufai Şeyhi Ömer Faruk Hocanın zikirlerine bir süre devam eden İsmail Hikmet yepyeni bir insan olmuştu.
5- Bu değişim ailesinin dikkatini çekmedi. Eşi Leyla Öncel kocasını bu denli değiştiren şeyhi ve zikir törenlerini merak ettiğini söyledi.
6-Ömer Faruk Öncel bir süre sonra eşi Leyla Öncel'i de şeyhin yanına götürdü. ŞEYH ziyaretleri ve yapılan zikir törenlerine katılım ile devam eden ilişkileri bir süre normal seyrinde devam etti.
7- Bu ziyaretlerle birlikte Öncel’in 18 yıllık eşi Leyla Öncel ile Şeyh Ömer Faruk Tüker arasında duygusal yakınlaşma oluştu. İkili yakınlaşmayı tarikat çevresinde sır gibi saklamayı başardılar.
8-Bir gün Ömer Faruk Öncel eşi Leyla Öncel'den borçlarını ödemek için evdeki bütün birikimleri olan altınları istediğinde onu nasıl bir sürprizin beklediğini bilmiyordu.
9- Eşi altınları vermemiş ama bütün ısrarlarına rağmen altınların akıbetini de söylememişti. İşçisi İsmail Hikmet Öncel çevresinde bazı ev hanımlarının altınlarını şeyhe verdiklerini duymuştu.
10- Bu şüphesini eşine anlatınca eşi dua etmesi için bazı komşu kadınları ile birlikte şeyh altınları verdiklerini söyledi.
11-Bunun üzerine evde başlayan huzursuzluklar sürekli arttı. Aralarındaki yaşadıkları şiddetli bir kavga sonunda Leyla Öncel evi terk ederek annesinin yanına yerleşti.
12-Eşinin evi terk etmesi üzerine İsmail Hikmet Öncel, Şeyh Tüker’in yanına giderek onu eşinin evi terk etmesinden sorumlu olduğunu söyledi.
13- Rufai Şeyhi olarak çevresine hatırı sayılır bir mürit toplayan Tüker, yıllardır herkesten sakladığı büyük sırrının öğrenildiğini düşünerek bir plan yaptı.
14- Çünkü sırrının ortaya çıkması demek bütün itibarının bozulması demekti.
15- İsmail Hikmet Öncel’in zikir törenlerini aksatmayan bacanağı İbrahim Bakır’la ağabeyi Mustafa Tüker’e Öncel’i öldürmeleri için fetva verdi. İki müridi gönülden bağlı oldukları şeyhlerinin talimatını hiç sorgulamadan harekete geçtiler.
16-Fetvanın gereği Şeyh’in evlenecek kardeşi İbrahim Halil Tüker’in kına gecesinin yapılacağı 26 Şubat’ta yapıldı. 15 kurşunla vurulan İsmail Hikmet Öncel, kına gecesinin yapıldığı bağ evinin arkasına gömüldü.
17-2006 yılının şubat ayının 28’inci gününde Şanlıurfa’nın Bozova ilçesine bağlı Dutluca Köyü yakınlarında bir mağarada köylüler tarafından bir erkek cesedi bulundu.
18-Kimliği tespit edilemeyen erkek cesedinin ilk bakışta cinayete kurban gittiği belli oluyordu.
19-Jandarma bölgesi olduğu için soruşturma jandarma tarafından yürütülüyordu.
20- Yapılan tahkikat henüz şekillenmemişti. Katil oldukça rahat tavırlar içinde karakola teslim oldu.
21-Tarikatta zikire katılan tarikat mensubu 30 yaşındaki İbrahim Bakır, ilk ifadesinde aynı zamanda halasının oğlu da olan bacanağı 43 yaşındaki İsmail Hikmet Öncel’i “kendisine küfrettiği gerekçesiyle tabancayla öldürdüğünü ve bahçeye gömdüğünü” söyledi.
22-Cesedi bahçeye gömmesine de şeyh Tüker'in ağabeyi Mustafa Tüker'in yardım ettiğini söylemesi üzerine Mustafa Türker’de göz altına alındı. Verdiği ifadeler İbrahim B. İfadeleri ile uyuşuyordu.
23-Dosya iddianame için savcılığa teslim edildi. ÇÜNKÜ Cinayet aydınlanmış katiller müritler İbrahim Bakır ve Mustafa Türker tutuklanmıştı.
24-AMA bütün sorular cevap bulmamıştı. Bir el cinayet dosyasını jet hızıyla kapatmak istiyordu.
25- Savcı ilk olarak dosyada eksikleri tespit etti. Cinayete kurban giden Öncel'in ve aile üyelerinin telefon kayıtlarını istedi.
26-Polisin yaptığı telefon dinlemeleri ve cevabını aradığı bazı sorular cinayetin bilinmeyen ayrıntılarını kısa sürede ortaya çıkardı.
27-Şeyh Ömer Faruk Tüker ile öldürülen müridinin eşi Leyla Öncel’in cep telefon kayıtları çok şey söylüyordu.
28-ÇÜNKÜ ikilinin 1 Ocak 2006 ile cinayetin işlendiği 26 Şubat tarihine kadar olan dönemde 297 kez telefon görüşmesi yaptığı ve aynı tarihlerde saat 23.00 ile 05.00 arasında birbirlerine karşılıklı olarak çok sayıda mesaj çektikleri ortaya çıkmıştı.
29-Savcılık dava dosyasına Şeyh Ömer Faruk Tüker ile öldürülen Öncel’in eşi Leyla Öncel’inde adını ekledi ve ikili hakkında da cinayete azmettirmek’ suçlarından dava açılacaktı.
32-İlk mahkemede ilk itiraf geldi sanıklardan tetikçi olduğu iddia edilen Bakır, Öncel’i mübarek adam olarak bildiği şeyhinin talimatıyla öldürdüğünü itiraf etti.
33-Şanlıurfa 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın üçüncü duruşmasında, öldürülen Öncel'in avukatı,Tüker'in şeyh olduğu ve cinayet talimatını verdiği iddialarını güçlendirmek için tarikat ilişkilerini belgeleyen fotoğraflarla görüntülerin bulunduğu bir CD'yi mahkemeye sundu.
34-Avukatın bu hamlesi ile dava dosyasına tarikatta girdi.
CD’lerle fotoğrafları inceleyen ve suç unsuru olarak kabul eden mahkeme heyeti, Tüker ve tarikat ilişkileriyle suçlanan 23 kişi hakkında Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu.
35-Olay, çözülen ender tarikat cinayetlerinden biri olarak kayıtlara geçerken şeyh Ömer Faruk Tüker sırra kadem bastı.
36-Bir daha kendisinden bir daha haber alınmadı.
Çok gizli yürütülen soruşturmanın detaylarından nasıl haberdar olduğu kimler tarafından korunduğu bugün bile sır.
37-Olay basına günlerce “TARİKATTA YASAK AŞK CİNAYETİ” başlıklı haberlerle konu oldu.
38-ŞİMDİ asıl sorulması gereken soru Şanlıurfa’da yaşayan ve bölgede Kadiri tarikatının önemli isimleri arasında gösterilen Ömer Faruk Tüker kimdi ve nasıl şeyh olmuştu?
39- Ömer Faruk Tüker at arabacılığı yapıyordu. Urfa'da etkili bazı tarikatların zikir törenlerinin müdavimiydi. Derin bir dini bilgisi yoktu ama konuşması etkileyiciydi.
40-Ne olduysa olmuş çevresine toplanan sınırlı sayıda kalabalıkla sohbetlere ve zikirlere başlamıştı. Zikir ayinlerinin etkisi ile ünü de artmıştı.
41-Aslında karşımızda Fatih Nurullah, sahte peygamber İskender Evrenesoğlu gibi göreve hazırlanırken elde patlayan bir isim vardı.
42- Bütün bunlar olurken bir sorun daha vardı. Dönemin etkin muhafazakar yani dini duyarlılığı olan MEDYA'sı ve KALEM sahipleri aman Müslümanlar zarar görmesin diye bu proje katil sahte şeyhin haberlerini yapmaktan bile imtina etmişlerdi.
43- Projeleri ellerinde patlayan kadrolar stratejik bir kaç cümle ile muhafazakar medyanın gündeme getirmesinin önüne geçtikleri Ömer Faruk Tüker'in sırra kadem basmasını sağladılar.
44- Asıl can alıcı nokta bu tür sahte ve proje insanların din adına insanları kandırmalarını seyreden ve bu adamların ahlaksızlıklarını görmeyen, duymayan kalem sahiplerinin bünyelere verdiği hasarların artarak devam etmesidir.
You can follow @LokmnHokm.
Tip: mention @twtextapp on a Twitter thread with the keyword “unroll” to get a link to it.

Latest Threads Unrolled: