Kimberly Clausing Open adlı kitabında ticarete bariyer koymanın neden Abd'ye zarar vereceğine dair bazı gerekçeler sunuyor. Hazır Türk Lirası günden güne rekabetçileşiyor (bugün yine rekabet show yapmışız) madem onları bir sıralayayım belki bizim payımıza da bir şeyler düşer.
Biz aldığımız emek yoğun ürünleri ithal etmeyip içerde kendimiz üretmeye kalktığımızda mevcut istihdamın bir kısmı diğer sektörlerden bu ithalatını yapmayacağımız sektörlere kayar. Hangi sektörlerden kayacağı sorusu için en büyük aday ihracat yapılan sektörler olsa gerek.
Zira ithalattaki azalış ihracatı da azaltacaktır. Çünkü ticari partnerlerimiz ellerinin üzerine oturup bizim ithalatı kısmamızı izlemeyecektir. Onlar da bizden yaptıkları ihracatı azaltacaktır.
Bu ise cezbedici bi durum değil, ABD için ihracatçı işler ithalata göre çok daha caziptir, ihracat yapılan sektörlerde hem ücretler hem de verimlilik çok daha yüksektir.Bu kısım TR için kısmen tam tersi şekilde işliyor olabilir.Ama tam tersi şekilde işlemesi için de şüphelerm var
Daha önce üretemediğin ürünlerin üretiminde sırf kur arttığı için verimlilik artar mı? Ben pek sanmıyorum çünkü temelde değiştirdiğin bir şey yok. Ama ticari partnerlerin ithalatımızı kısıp ihracatımızı arttırmamızı kenardan alkışlayarak seyretmeyeceği muhakkak.
Bu ticari partnerlerle olan ilişkilerimizi güzel yönettiğimizi varsayalım. Bu durumda ihracatımızı yaralayacak başka durumlar da var. Daha önce ithal ettiğimiz girdiler artık içerde üretileceği için üretim maliyetleri artacaktır biz onları ucuz diye zaten dışardan alıyorduk.
Bu da rekabetçiliğimize darbe vurur. Dünyada artık global değer zinciri içerisinde ürünler üretiliyor.Üretimdeki girdilerin bir kısmı ithal edildiğinden ithalatın önündeki engeller ihracatı da olumsuz etkiliyor. İkincil zarar (collateral damage) vermeden ithalatı azaltmak öyle
pek mümkün değil. Diyelim ki üretimde girdi olarak yerli ürün kullanıyoruz tamamen. Bu faktörlerin yanında TR için değersiz TL ile gelmesi beklenecek rekabetçiliği önleyecek diğer faktör de yerli üretilen girdilerin de $ın artışı kaynaklı enflasyon sorunuyla karşı karşıya kalması
durumu var.$ arttığında haliyle sadece ithal ürünlerin fiyatı artmaz, kur aynı zamanda enflasyonu arttırarak yerli üretilen girdilerin de pahalılaşmasına yol açar. Bu da yine kur artışıyla geleceğini varsaydığımız o rekabetçiliği yaralayan bi durum. 2018 ağustosta net gördük bunu
Bazı sektörlerde istihdam artarken bazı sektörlerde istihdam azalır ama toplam istihdamı asıl etkileyecek olan makroekonomik faktörlerdir diyor Clausing.
Salt ticari taraftan bakmazsak kurun rekabetçiliğimizi arttırmasını olumladığımız durum toplumun genel itibariyle en alt ve orta kesimi için başka anlamlar içerebiliyor. Matthew Klein'ın son kitabının adından mülhem kur kaynaklı ticaret savaşları aynı zamanda sınıf savaşlarıdır
Kur bu şekilde değersizleştikçe toplumun düşük gelirli kısmı kurun değersizleşmesi kaynaklı alım gücünde büyük düşüşler yaşar halbuki yüksek gelirli kesim bundan düşük gelirli kesim kadar etkilenmez ve gelir eşitsizliği daha da artar.
Orta direk de bu arada hızla erir ve hatta görüyoruz ki eriyor. O zaman bu rekabetçi kur kime yarıyor da övgü haline geliyor diye düşünmek lazım. Zaten kur artışıyla gelecek rekabetçilik övülecek bir şey olsa 100 milyar dolar rezerv satarak kuru tutup rezervi sıfırlamazdık.
You can follow @canergerek.
Tip: mention @twtextapp on a Twitter thread with the keyword “unroll” to get a link to it.

Latest Threads Unrolled: