Thread - Atatürk hakkında yazılan iftira dolu kitaplar.
Tarihte Mustafa Kemal hakkında birçok kitap yazılmıştır. Kimi kaynaklı, gerçek, tarafsızdır, kimi taraflı, abartılıdır, kimi ise iftira ve yalan doludur.
İftira ve yalan dolu olan kitaplar, Din düşmanı gibi göstererek halkın gözünden ve gönlünden düşürmeyi amaçlayan algı projesinin bir parçasıdır.
Bu proje zannedildiği gibi vefat ettikten sonra değil, Mustafa Kemal henüz hayattayken başlatıldı. Lozan Antlaşması imzalanır imzalanmaz, devreye sokuldu.
Ortadoğu uzmanı Alman diplomat Kurt Ziemke, 1930 yılında yazdığı "Yeni Türkiye" isimli kitabında, ingiliz projesini şöyle anlatıyordu:
"Birinci Dünya Savaşı sonunda Almanya ve Türkiye mahvolmuştu, her iki ülke de teslim olmak zorunda kalmışlardı. Şu anda birbirinden çok farklı durumda bulunuyorlar. Almanya'da devletin temel sistemi yıkılmıştı...
...Türkiye'de ise Türk milli mücadelesinden sonra Kemalizm'in temel prensipleriyle Türk milli devleti oluşturuldu. İngilizler Musul'da hedeflerine ulaşmak için bir yandan Türkiye'deki ayrılıkçı hareketlere destek verirken, bir yandan Kemalist akımın yayılmasını...
...engelleyecek önlemlere başvurmuşlardı.

Yapılması gereken, Atatürkçü Cumhuriyet'in hem Dîn düşmanı, hem Kürt düşmanı olduğu temasını ortaya atıp, işlemekti."
Mustafa Kemal'ın tarihteki ilk biyografisi 1932'de yazıldı. İngiliz istihbarat subayı tarafından kaleme alındı, İngiltere'de basıldı.
Harold Courtenay Armstrong... Yüzbaşıydı. Birinci Dünya Savaşı'nda Kut'ül Amare'de Türk birliklerine esir düşmüştü, hücre hapsi yatmıştı, bu yüzden kişisel nefreti vardı. Rüşvet vererek esir kampından kaçtı, işgal edilen İstanbul'da görev yaptı, yakalanan Kuvvacıları
kurşuna dizdirmekten zevk alırdı.

Yazdığı kitabın adı kısaca "Bozkurt" olarak bilinir... Oysa orijinal adı "Bozkurt, Mustafa Kemal, Bir Diktatörün Hususi Hayatının Tetkiki"ydi.
Adından da gayet net anlaşılacağı üzere, Milli Mücadele'de yaşanan tarihsel süreci değil, doğrudan Mustafa Kemal'in özel hayatını hedef alıyordu.
Su içip geliyorum. Şuanlık Thread nasıl?
Devam edelim.
Kitabında "diktatör" diyordu.
Hatta "gelmiş geçmiş diktatörler arasında en azılısı" diyordu
Saldırgan bir üslup kullanmıştı.
"Serkeş, insafsız, itici tavırlara sahip" diyordu.
"Dostluğa değer vermeyen biri" diyordu.
Belge yoktu, tanık yoktu.
Mustafa Kemal'in İslamiyetle alakalı görüşleriymiş gibi, aslı astarı olmayan, mesnetsiz cümleler monte ediyordu. Kaynağı belirsiz hayal ürünü bilgiler veriyordu.
Anlattığı herşeyde hatalar vardı. Alkol, kadın konularında kasıtlı karalama vardı.
Uydurma diyaloglar vardı.
Bugün farklı kapak fotoğraflarıyla basılıyor. Orijinal kapağında kullanılan Mustafa Kemal illüstrasyonu bile korkunçtu, ürperticiydi.
Yakından tanıyormuş gibi yazmıştı ama, o da yalandı.
Mustafa Kemal'in çevresinden bile tanıdığı yoktu.
Armstrong'un çarpışmalarla, yönlendirmelerle dolu "Bozkurt" kitabı, Mustafa Kemal karşıtlarının temel referans kaynağı oldu.
Kitapta yer alan asılsız iddiaların şüphe uyandıran imaların, önyargıların tamamı belgelerle çürütüldü.
Hatta, Mustafa Kemal kitabın orijinalini getirtti, okudu, yalanlarla iftiralarla alakalı düzeltmelerini bizzat yaparak, gazeteci Necmettin Sadak'a anlattı. 1932'de Akşam Gazetesinde yayınlandı.
Mustafa Kemal'e yönelik sapıkça ithamların yer aldığı, gelmiş geçmiş en ağır iftiraların atıldığı kitap da, 1968 yılında, yine İngiltere üzerinden piyasaya sürüldü.
Rıza Nur. Hekimdi. Milletvekiliydi.
Lozan Konferansında delege olarak katılmıştı. Mustafa Kemal'e yönelik başarısız İzmir suikastından hemen sonra apar topar yurtdışına gitti.
Mustafa Kemal tarafından Nutuk'ta adı sanı verilerek açıkça suçlandı. Başkan Savaşı'nda vatana ihanet ettiği, Arnavutlar Türklere karşı kışkırttığı, Arnavutların ayaklanması için gizli faaliyet yürüttüğü ortaya çıktı.
1928'de "hayat ve hatıratım" adında kitap yazdı. İki bin sayfaydı, güya anılarını anlatıyordu.
Bir yalanın bir başka yalan tarafından çürütüldüğü, akıl almaz hezeyanlarla dolu bu kitapta, Mustafa Kemal'e hem "eşcinsel" diyordu hem "Kadın düşkünü" diyordu (???)
Mustafa Kemal'e ayyaş diyordu.
Sabah akşam "körkütük" gezdiğini söylüyordu.
Mustafa Kemal'in "para canlısı" olduğunu söylüyordu.
"Şahsi servet yaptığını" söylüyordu.
Zübeyde Hanımın "fahişe" olduğunu bile söylüyordu.
Selanik'te "Kerhanedr çalıştığını" söylüyordu
Söylemek istemediğim daha birçok sapıkça iftiralar attı.
"Hilafet yeniden tesis edilecek, ırk müdürlüğü kurulacak, Türk olmayanlar memuriyetten çıkarılacak, kalıtsal hastalığı olanlar kısırlaştırılacak, kadın erkek eşit sayılmayacak, dans yasaklanacak, Nutuk toplattırılıp imha edilecek" diyordu.
Ruh sağlığını özetlemek için sırf bu satırlar bile yeterliydi.
Kitabı yayınlamadı. Ya ne yaptı? 1935 yılında British Museum'a teslim etti. Teslim ederken şart koştu...
"1960 yılına kadar yayınlanmayacak" dedi
Neden öyle dedi?
Adı geçen tüm şahitlerin 1960 yılına kadar vefat edeceğiniz yalanlarını yalanlayacak kimse kalmayacağını düşünüyordu.
Yoksa, yurtdışındaydı.
İstediği yayınevine gider, istediği zaman yayınlatırdı.
Nefretini, kinini gelecek kuşaklara bırakmak istememişti.
1942'de geberdi.
Bu sapıkça iftiralarla dolu kitabı, 1968 yılında Kadir Mısıroğlu tarafından Türkiye'de yayınlandı. (şaşırdık mı?)
Güya "Altındağ Yayınevi" adında bir yayınevi tarafından basılmıştı. Lysa böyle bir yayınevi yoktu. "Rıza Nur'un British Museum'a bıraktığı hatıralarının mikrofilmi elime geçti, ben de yayınladım" diyordu.
Tek bilinen gerçek şu.
Mustafa Kemal hakkındaki akıl almaz iftiraların yer aldığı Rıza Nur'un kitabı... Alman diplomat Kurt Ziemke'nin 1930 yılında yazdıkları gibi, istihbarat subayı Armstrong'un Bozkurt'ta yazdıkları gibi, İngiltere kaynaklıydı.
Fin du Thread. Okuduğunuz için teşekkür ederim.
You can follow @bjkuubi_.
Tip: mention @twtextapp on a Twitter thread with the keyword “unroll” to get a link to it.

Latest Threads Unrolled: