TARİHTEKİ EN ACIMASIZ SAVAŞ SUÇU:NANKING KATLİAMI
Herkes Japon-Çin savaşı bitti diye düşünürken, Japon İmparatorluğu tarafından: “Bütün ordular Nanking’i işgal etmek için harekâta hazırlansın. Evinize, Japon adasına değil, Nanking’e yürüyeceksiniz!” verilen emir askerlerin nefretlerinin doruklara ulaşması sağlamıştır.
Japon askerler Çinli asker ve sivillerden intikam alma ateşiyle yanıyor ve hiç tereddüt etmeden Nanking’e yürüyordu. Askerleri memnun eden bir diğer konu ise komutanlarından “diledikleri gibi yağma ve tecavüz yapabileceklerinin” sözünü almış olmalarıydı.
Japonlar resmi olarak savaş açıklamasında bulunmamışlardı. Bir savaş başlattıklarını saklamak istiyorlardı. Çünkü bu Amerika’nın kulağına giderse, kendilerine özellikle savaş malzemeleri konusunda büyük ambargolar uygulanır ve bu da onların savaşı kaybetmesine sebep olurdu.
Çin her ne kadar ordularını hazırlasa da, savaş ilanı olmadan Japonların kendilerine saldıracaklarını düşünmemişlerdi.
8 Aralık 1937 de Japon İmparatorluğu Nanking'e dayanmış ve 9 Aralık’ta şehri kuşatmışlardı. Kuşatmadan önce Çin komutanlığına bir bildiri yayınlayan Japon İmparatorluğu Komutanları “Japon ordusu, Çin sivil ve askerlerine nefret emaresi göstermeden nazik ve cömert davranacaktı.
Fakat kendisine karşı koyanlara karşı öfkeyle doluydu. Yarına kadar cevap verilmezse Japon İmparatorluk ordusunun saldırmaktan başka şansı kalmayacaktır.” şeklinde ültimatom vererek 10 Aralık gününü beklemeye başlamıştır.
Çin ordusu ise bu ültimatomu, askerlerini gerekli yerlere bölüştürerek ve “son adam şehirde ölene kadar savaşma” emri vererek, reddettiğini göstermiştir.
10 Aralık 1937 günü gece 00:00’da Japon İmparatorluğu tarafından verilen süre dolmuş, fakat Japonlar, Çinlilerin bu teklifi düşünmeleri için 1 saat daha süre vermiş ve elçilerle birlikte Nanking girişinde beklemeye başlamışlardır.
01:00’de başlayan Japon saldırısı, 13 Aralık'ta Çin ordusunun geri çekilmesiyle son bulmuştur. Çin ordusu geri çekilene kadar halkının savaşması için onları zorlamış, sivillerin büyük kısmını “güvenli bölgeye” taşımamış ve halkının elindeki değerli eşya ve gıdaları çalmıştır.
Çin sivilleri Japon ordusunun, yenilen Çin ordusuna iyi davranacağına dair bir düşünceye inanmış; fakat bu düşüncenin büyük bir aldatmaca olduğunu, 13 Aralık 1937 günü Japon askerleri şehre girdinde anlamışlardır. Ve katliam başlamıştır.
Kendilerine yağma ve tecavüz hakkı verilen Japon askerler, sokakta teslim olmaya çoktan hazır olan silahsız askerleri bir araya toplayıp kurşuna dizerek, öldürüyordu.
Birçok sivil, asker olduğu düşünülerek amaçsızca katlediliyordu. Sokaklarda koşan insanlar suçlu oldukları düşünülerek hiç düşünmeden öldürülebiliyordu.
Sokak araları ve ana caddeler cesetlerle doluydu. Öyle ki, kendilerine hiçbir şekilde zarar vermeyecek olan yaşlı insanlar bile hiç düşünmeden öldürülüp sokağa atılmıştı.
Ele geçen askerler ya da Japonlar tarafından tutuklu ilan edilenler şehrin büyük nehrinin önünde sırayla kuşuna dizilip ya da sopalarla dövülerek öldürülüp, nehrin akıntısına bırakılıyordu
Bu şekilde öldürülen savaş tutsaklarının sayısı 55.000’den fazlaydı. Dönemin tirajı yüksek Japon gazetelerinden birisi olan “Tokyo Nichi Nichi Shimbun” gazetesinin başlığı bile o dönem yapılan katliamın boyutlarını gözler önüne seriyordu “100 Çinliyi kılıçla öldürme yarışması”.
Yarışma kuralları basitti. Yarışmaya katılan 2 Japon askeri, ellerine aldıkları kılıçlarıyla önlerine sıralanmış Çinli esirleri aynı anda öldürmeye başlıyor ve 10 dakika içinde hangisi daha fazla esir öldürürse, o kazanıyordu.
Bu katliam, Japonların şehri terk ettiği 1938 yılının Ocak ayının sonuna kadar devam etmiştir. 6 haftalık katliamın bilançosu, 300 binden fazla ölü, 100 binden fazla yaralı ve 20 binden fazla tecavüz edilmiş ve öldürülmüş kadındı olmuştur.
Bunlarında dışında katliama ait deliller Nanjing Datusha’daki müzede bulunmaktadır.
Bu savaş Çin’de sömürge çıkarlarına sahip Batı Dünyası’nın da desteğini alarak uzatılmıştır. Kuomintang lideri Çan Kay Şek, bir yandan Japonların ilerlemesini önlemeye çalışırken diğer yandan da komünistlerin kökünü kazımaya çalışmıştır.
Bu savaşlarda Japon ordusunun göz yaşartıcı gazı midori (yeşil), hapşırmacı gazı aka (kırmızı) ve hardal gazının kullanılmıştır.
2. Dünya Savaşı bittikten sonra, bu katliamın sorumlularından biri olan General Tani, Savaş Suçları Mahkemesinde yargılanmıştır. Bu katliama karışan General Matsui Savaş Suçları Mahkemesinden önce tutuklanmıştı.
Katliama karışan diğer isimlerden Prens Kan’in 1945’ten önce ölmüş, Isamu Cho, Okinawa Savunması sırasında intihar etmiş, Prens Asaka ise, Japon İmparatorluk Ailesinin bir üyesi olduğu için “dokunulmazlık” hakkından faydalanarak, yargılamadan muaf tutulmuştur.
Kaynaklar:BBC, dailynews , sputnik
You can follow @esrarengizdurum.
Tip: mention @twtextapp on a Twitter thread with the keyword “unroll” to get a link to it.

Latest Threads Unrolled: