AB Dışişleri Bakanları bu Cuma günü olağanüstü olarak toplanacak.
Türkiye Doğu Akdeniz'de iyi bir gunboat stratejisi uyguluyor.

Yunanistan'ın gözünü diktiği Türk MEB'inde sondaj ve sismik araştırma gemilerini donanma eşliğinde gezdirerek Yunanistan'a aslında hiçbir şey yapamayacağını göstermiş oldu. Nitekim Yunanistan da hiçbir şey yapamadı.
Şimdi ise tekrar diyaloğa dönmek istiyoruz. Bu da güzel. Sorunları savaşla halledecek halimiz yok ancak gunboat iyidir. Eğer Yunanistan Türkiye'yi korkutup oldu bittiye getirebileceği bir şeyler var sanıyorsa yanıldığını görmüş oldu.
Şimdi tekrar diyalog vakti. Ancak bu seferki diyalog Almanya'nın veya AB'nin isteğiyle olmayacak.

Müzakerelerin şartlarını Türkiye belirlemek zorunda. Eğer Yunan bu şartlara gelmiyorsa gelene kadar sondaja, donanmayla baskıya devam ederiz.
Öte yandan, süreci hızlı tutmakta da yarar var. Sürpriz bir şekilde bölgeye AB veya ABD donanması gelirse bizi zorlayacak sonuçlarla karşılaşabiliriz.
O yüzden kantarın topuzunu kaçırmadan, donanma ve araştırma gemileriyle baskı uygulamak suretiyle bazı şeyleri Yunan-GKRY tarafına resmiyette-müzakerelerle kabul ettirme vakti geldi.

Bunun adı gunboat diplomasisi oluyor.
Sahadaki başarıları hemen resmiyette taçlandırmak gerekir. Sahada gerilim haklarınızı koruyabildiğiniz sürece lehinizedir. Gerilim çok yükselir üçüncü ülkeler buraya gelmeye başlarsa haklarınızı koruyamaz olursunuz.
Evet, Yunanistan Doğu Akdeniz'de kapatmama ve hakkaniyet ilkelerine de bağlı olarak bizim muhatabımız değildir ancak füze, uçak ve gemi ilkelerine bakacak olursak malesef muhatabımızdır.
Hukuksal açıdan onları muhatap almayabiliriz ancak sahadaki bazı gerçeklikler açısından muhatap almamız gerekecek.

Yunanistan ile onlara Doğu Akdeniz'in ne kadarını vereceğimizi değil, Doğu Akdeniz'deki GKRY pozisyonunu tartışacağımız bir müzakere yapmalıyız.
Bu sayede hem Yunanistan ile diyalog süreci başlamış olur, hem gerilim azalır hem de hukuki açıdan Yunanistan'ın haklarını muhatap almış olmayız. Bir yandan da direkt GKRY ile de muhatap olmayarak GKRY'nin de facto statüsünü muhafaza etmiş oluruz.
Türkiye'nin yapması gereken şey anlaşmalar ile de facto bir durum tesis etmektir. Anlaşmalar de facto durum tesis etmek de GKRY'nin hakkını Yunan ile müzakere ederek olur.

Meis vs. zaten bunlar tartışmaya bile açılmaması gereken konulardır.
Yunanistan ile GKRY'nin hakkını müzakere ederken izleyeceğimiz yol haritası ise hukuki açıdan bizi zor duruma düşürmemesi için detaylıca planlanmalıdır.

Aksi taktirde resmiyet kazanmış fiili bir durum oluşturalım derken GKRY'yi istemeden tanımış oluruz.
İyi bir ekip, zeki deniz hukukçuları, kararlı bir donanma ve yetenekli diplomatlara ihtiyacımız var.

Ayrıca süreci ne kadar kısa tutarsak o kadar iyidir.

Sahadaki başarıları bir an önce bize resmiyette kazanım sağlayacak şekilde müzakereler ile taçlandırmalıyız.
You can follow @bureauofeconomy.
Tip: mention @twtextapp on a Twitter thread with the keyword “unroll” to get a link to it.

Latest Threads Unrolled: