1-“Melikin atiyyelerini, matiyyeleri taşır.”
İmam Rabbâni Hz.
Yani sultanın ihsanlarını, ancak bu işe lâyık olanlar taşıyabilir.
İmam Rabbâni Hz.
Yani sultanın ihsanlarını, ancak bu işe lâyık olanlar taşıyabilir.
2-O vazifeliyi Allah tayin eder.
İhsanıyla, keremiyle, Rabbani lütuflarıyla destekler.
Sonra kaçınılmaz olan çile dönemi başlar.
İnsanların verdikleri vazifelerde dahi sınav eşiği varken, lâhutî bir vazifede sınanmanın olmaması düşünülebilir mi?
İhsanıyla, keremiyle, Rabbani lütuflarıyla destekler.
Sonra kaçınılmaz olan çile dönemi başlar.
İnsanların verdikleri vazifelerde dahi sınav eşiği varken, lâhutî bir vazifede sınanmanın olmaması düşünülebilir mi?
3-Levh-i mahv-ı isbat sayacı işlemeye başlar.
Münferiden ya da şahs-ı manevi hesabına kulun/kulların her biri ehadî tecelliler ile denenir.
Münferiden ya da şahs-ı manevi hesabına kulun/kulların her biri ehadî tecelliler ile denenir.
4-İrade-i cüz’iyedeki tercihlerin içindeki meyelâna göre Rab isminin tecellileri tezâhür eder.
5-İlm-i muhitte her şey ayandır,levh-i mahfuzda da yazılmış ve mürekkebi kurumuştur,bu ayrı bir konu.
Fakat İrâde-i Külliye,kulun/kulların nimetler ve musibetler karşısındaki tavrına göre,bazen mükâfat (meyil ve destekleme),bazen mücâzat (şefkat tokadı) ile hadiselere yön verir.
Fakat İrâde-i Külliye,kulun/kulların nimetler ve musibetler karşısındaki tavrına göre,bazen mükâfat (meyil ve destekleme),bazen mücâzat (şefkat tokadı) ile hadiselere yön verir.
6-Her şey Murad-ı İlâhi’ye göre yol alırken, vazifeliler bazen nimetle, bazen nimetlerin ademiyle denenir, sınanır, istikamet, vefa ve sadakat testine tabi tutulur.
7-Sonra elenir, elenir, elenir.. Tertemiz kalıp, kemmî çokluktan sıyrılıp, atiyyeleri taşıyabilecek mahiyetteki sadık, vefâkâr, istikâmetini bozmamış, dehrin hadiseleri karşısında inhirafa düşmemiş olan cesur, diğergâm, adanmış matiyyeleri kalır.
8-Milyonların taşıyamadığı mirası, bu tertemiz yiğitler gelecek nesillere taşır.