Zalim İstanbul hashtaginde karşılaştığım akıl tutulmasına daha önce çok az yerde rastlamışımdır. Bazıları diziyi izlerken Mehmet Ozan Dolunay’ın yakışıklılığı yüzünden dikkat dağınıklığı yaşamış sanırım.
#cemned

Nedim iyileştiği zaman doktoru tüm ev halkını toplayıp Nedim’in hayatına bi nevi 8 yaşında kaldığı yerden devam ettiğini ve insanların gündelik hayatta yaptığı basit işleri bile sıfırdan öğrenmesi gerektiğini Bilal’e anlatır gibi anlatmadı mı?

Çocuk 20 yıl tekerlekli sandalyede Şeniz tarafından ilaçlara zehirlenerek ve psikolojik şiddete maruz kalarak yaşamış. Bunun adı yaşamak bile değil aslında. Hayatta kalmış desek daha doğru. İnsanlar hayatı yaşayarak öğrenirler. Ki çoğunuz yaşadığınız halde bile öğrenemiyorsunuz.

Yani Nedim ayağa kalktığı andan itibaren hata yapmaya oldukça açık bi karakterdi. Buna rağmen çok büyük hatalar yapmadı. Doktoru Nedim’in iyileşmesi için onu Cemre konusunda öfkelendirme metodunu kullanmayı seçti. Agah’la beraber Nedim’i Cemre’ye düşman etmeye çalıştılar.

Cemre de Nedim iyileşsin diye doktor ve Agah’ı dinledi ve kendisine öfkelensin diye Nedim’e kötü şeyler söyledi. Bu noktada Nedim’in tek bir motivasyonu kaldı: bana kötülük yapanlarla (Şeniz ve Cenk) ödeşmeliyim.

Siz 2-3 günlük flörtleriniz başkasıyla konuşunca intikam almalıyım diye gezen tipler olduğunuz halde 20 yıl tekerlekli sandalyeye mahkum edilmiş,zehirlenmiş ve hayattan izole edilmiş Nedim’in Cenk ve Şeniz’le “hesaplaşmak” istemesini kötü bi şeymiş gibi yansıtmaya çalışıyorsunuz.

Bu yaşananlardan sonra insan evliya olsa bile hesaplaşmak ister. Cemre konusuna gelirsek,başta Cemre Nedim’i kendisine düşman ettiği için Nedim ona mesafeli ve kötü davranmaya başlıyor ki bu çok normal. Ardından Cemre’nin Cenk’le kendisi için evlendiğini öğreniyor.

Nedim Cemre ile kavuşursa hesaplaşmaya devam edemeyeceğinin farkında. Bu yüzden ona koşmak yerine hesaplaşmaya devam etmeyi seçiyor. Bunu öğrenen Cemre de Nedim’e kızıp Cenk’le evliliğine devam etmeyi seçiyor. Bu noktada ikisi de kendince haklı.

Tabi Nedim’in hesaplaşma olayı gerek senaristlerin beceriksizliği, gerek Nedim’in karakterinden ötürü insanlara laf sokup gerginlik yaratmak ve Ceren’in çocuğunun DNA sonucunu değiştirmekten öteye gitmiyor. Burada senaristlerin beceriksizliği yerine karaktere yoğunlaşırsak,

Nedim tamamen Agah tarafından yetiştirilmiş. Agah dışında Nedim’in yanına çıkan biri zaten hiç olmamış. Agah da kendi oğlundan çok Nedim’le zaman geçirmiş ve onla sık sık dertleşmiş. Haliyle Nedim’in örnek alabileceği tek insan Agah olmuş.

Agah asarım keserim diye gezmesine rağmen oldukça saf,iyi niyetli,merhametli ve ailesine çok önem veren bir insan. Dizi boyunca hesaplaşma isteğine rağmen Nedim’in de bu çizgide ilerlediğini görüyoruz. Özellikle finalde adeta Agah’ın bi üst modeline dönüşüyor kendisi.

Yani hesaplaşma olayının DNA sonucu değiştirmekten ileri gidememesi aslında karakterin yapısına uygun. Karakter açısından Nedim’in Agah’a, Cenk’in Mümtaz’a yakın olduğu oldukça net. Cenk ve Nedim’in isimlerinin koyuluş hikayesi boşa anlatılmadı herhalde.

Diğer bir eleştiri konusu da Nedim’in Cemre’ye “sinirlerimi bozuyosun” “güzergahımda değilsin” gibi laflar söylemesi. Ya arkadaşlar bu çocuk hayatında aşk ya da arkadaşlık ilişkisi yaşamamış ki. Yeni öğreniyor her şeyi. Ve aralarında yanlış anlaşılmalardan doğan kırgınlıklar var.

Cemre 23, Nedim 28 yaşında. Gençlik ve akılsızlık diz boyu. Nedim zaten 8 yaşından devam ediyo hayatına. Çocuk adam. Aralarında bir sürü engel de var,kendi inatları,bir sürü yıkık insan,sırlar,acılar...böyle aşkın ızdırabını-

Neyseki Cemre Nedim’i iyi tanıyodu ve onun durumunu anlıyordu. Bu yüzden de bu lafları inanarak söylemediğini biliyodu ve onu affetti. Nedim’in hatalarını kabul edip Cemre’den özür dilediğini de göz önünde bulundurun.
#cemned

Şimdi ilk Cenk’in sonra da bizlerin eleştirdiği son noktaya geliyorum. “Sen aşktan daha önemli bi şey görebiliyosan o aşk dediğine yazık” Arkadaşlar hayatta aşktan daha önemli şeyler var. Bazılarımız (Cenk) olmadığını düşünse de hayat hepinize olduğunu öğretiyor.

Mesela hayat bunu Cenk’e 1 aylık ömrü kaldığında ve çocuğuyla baba-oğul olmaya başladığında gösterdi. Bu durumda aklınıza gelen son şey aşk olabiliyor. Babalık > aşk. Hayatın gerçeklerine hoşgeldin Cenk.

Ayrıca Nedim en başında Cemre’nin ona o kötü lafları sırf o iyileşsin diye söylediğini bilse farklı bir seçim yapabilirdi ama bilmiyodu ve bu yüzden hesaplaşma yoluna girdi. Ardından gerçekleri öğrenince girdiği yoldan dönmek istemedi.

Gerçi öğrendikten bir iki bölüm sonra tam napıyorum ben ya diyip Cemre’ye gidiyodu ki o esnada Cemre “evet başta Nedim için evlendik ama şimdi evliliğimiz gerçek olucak” diyerek karşı hamleye geçti. Dediğim gibi,böyle aşkın ızdırabını-

Ve en son olarak olarak Nedim tam Cemre ile kavuşacakken Cenk’in hastalığı öğrendi ve o üzülmesin diye Cemre’den vazgeçti. Nedim’i Cenk’in sağlığını kendi aşkından önde tuttu diye ben dahil hepimiz eleştiriyoruz ama çocuk Agah’tan böyle gördü. Aile her şeyden önemlidir.

Cenk bu fedakarlıkları hak etmese de Nedim Cenk’i seviyor ve ona değer veriyor. Agah 2.0 yani. Mümtaz Agah’ı şehir dışına yollayıp karısıyla yatarken Agah herkese abisinin ne kadar harika bi adam olduğunu anlatıyordu mesela sdhjfkflssldkdksl

Neyseki sonunda ilahi adalet girdi devreye. Cenk oğluşumuz mortingen. Nedim’le Cemre de kavuşup mutlu bi yuva kurdular. Tabi kavuştukları anı görmek hakkımızdı ama zalim Avşar Yapım...çok kafa açtım ama bunları yazmasam içime dert olurdu cidden. İyi forumlar shdjfkdlslsld
#cemned