İngiltere’de yapılan RECOVERY isimli COVID tedavisiyle ilgili araştırma halâ yayınlanmadı.
Çok büyük,ilginç gariplikler var bu çalışmada.

1-Parça parça basın açıklamalar yapılması, ilkinden sonra 2 hafta geçmesine rağmen makalenin yayınlanmaması hiç olağan değil, bilimsel değil.

Hele son açıklama sanki yeni, mucizevi bir ilaç bulunmuş gibi yansıtıldı medya tarafından. Garip ve abartılı bir şekilde “ucuzluğu” vurgulanıyor.
Bütün bunlar bir algı operasyonu mu yapılıyor sorusunu gündeme getirmez mi?

2-Hidroksiklorokin kolunun durdurulduğu bildirildi.
İki nokta çok önemli burada:
—Hastalığın çok geç döneminde ilaç verildiği için etkisiz bulunmuş, bu zaten beklenen, bilinen bir sonuçtu. Neden bu yol tercih edildi, bilinmez.
—Anormal derecede yüksek doz ilaç verilmiş hastalara.

Burada trajikomik bir durum var:
İlk gün 2400 mg yani 12 tablet ilaç veriliyor. Bu, olacak şey değil, çok toksik dozlar bunlar.
Bu trajik tarafı.
Komik olan ise şu:
Soruluyor Martin Bey’e, yahu neden böyle yüksek doz kullandınız?
“Amipli dizanteride bu dozlar veriliyordu” diyor.

Oysa amipli dizanteri tedavisinde bu ilaç kullanılmıyor.
Şaka mı bu dediğinizi duyar gibiyim; hayır şaka değil ama çok büyük bir komedi.
İşin ilginç tarafı, bu kadar yüksek dozlara rağmen ilacın bir yan etkisini görmediklerini ve hiçbir ölüme neden olmadığını da teslim ediyorlar.

3-Geldik başka çok önemli noktaya.
Son açıklama kortizon tedavisinin ölüm oranlarını çok azalttığı, %40 dan %28’lere indirdiği verisi.
Şimdi; kortizonun böyle sitokin fırtınasıyla enflamatuar sürece neden olan hastalıklarda çok faydalı olduğu binlerce çalışmayla biliniyordu.

Biz de ülke olarak aylardır hastanede, yoğun bakımda bu ilacı kullanıyorduk.
Bütün bu bilgiye rağmen bu çalışma için 4000 civarında hastaya bu ilacın verilmemesi ve buna bağlı olarak fazla sayıda ölüme seyirci kalınması etik olarak çok ciddi sonuçlar doğuracaktır.

İleri solunum desteği ala hastalarda ölüm oranı %40 civarında iken ilaç verilenlerde %28 bulunmuş.
Ciddi bir azalma söz konusu.
Henüz ayrıntıları bilmiyoruz, ama:
Aradaki onlarca hastanın “önlenebilir” ölümü nasıl açıklanacak?

Bilim için kendilerini feda ettiler mi denecek?
Bilim sürecindeki “eğitim zayiatı” mı denilecek?
Şimdi tüm İngiltere’de bu ilacın gerektiğinde kullanılması kararı alınmış, bizim 3 ay önce yaptığımız gibi.
Bunca hayat kaybına neden olan bu etik sorun nasıl açıklanacak, göreceğiz.

Bütün bu anlattıklarım yapısını, etkisini iyi bildiğimiz kortizon için geçerli.
Kuşkusuz ki ilaç araştırmalarında altın standart randomize kontrollü klinik çalışmalardır.
Retrospektif gözlemsel çalışmalar fikir verici olabilir ama bilimsel kabul edilmezler.