şunu iki konuyu ayırmak gerekiyor öncelikle; 1 pandemi öncesi ekonomik krizden darbe yiyen performans sanatları, 2 pandemiden darbe yiyen performans sanatları... kültür üreticileri ekonomik krizden bu kadar sert darbe yememiş olsaydı pandemi daha tahammül edilebilir olurdu.
ekonomik kriz, pandemiyle birlikte krizden, hayati bir meseleye dönüştü... yok oluş tehdidi bu yüzden. nasıl mücadele edileceğini keşfetmek gerekiyor.
bu keşif için cesur ve kararlı olmak gerekiyor. radikal kararlar vermek gerekiyor. top yekün bir mücadele için doğru kişilerle doğru bir başlangıç yapmak gerekiyor.
her kafadan bir sesin çıktığı panik alanı yaratmak ölümcül hataya sebep olacaktır.
en güçlü kurumların - öcelikle devlet kurumları ki görevlerinden biri de böyle bir krizden sanatı en az zararla geçirmektir - lokomotif olması gerekiyor
ödenekli tiyatrolar bu görevi üstlenmek ve elini taşın altına koymak durumundadır. aksi halde kendi varlığı da tehlikeye girecektir. bu virüs dünyayıyı bir kaç kere dönecek gibi görünüyor. 3-5 ayda geçecek bir salgın değil bu.
3-5 senelik pandemi yönetim programı yapılması gerekli. öngörü çok zor fakat en zor koşullara uyum sağlamak üzerine hazırlık yapılmalı
görmezden gelerek, "gün doğmadan neler doğar" kafasıyla çözüm üretilmesi mümkün değil. devlet için en kolayı kültür üretenlere "hadi naapalım, ne istiyorsunuz?" diye sormak. arkasından da "daha kendi aralarında anlaşamıyorlar." demek sıyrılmak için en kolay yol.
radikal ve cesur kararlarla bu tünelden geçmek zorundayız. devletin kurumları da çözüm üretmek ve arkamızda durmak zorunda.
son 20 yılda ortaya çıkan sanat hareketini artık devletin kültür kurumlarının da sahiplenmesi gerekli. bu kurumları besleyen en kuvvetli damarlardan biri oldu bu yeni dalga tiyatro hareketi 20 senedir.
gelelim özel sektörün güçlü kurumlarına. nerdesiniz, salgın öneriniz ne? kültür üreticileri olmadan boş bir çerçeve olarak nasıl sürdürebileceksiniz kurumsal sürekliliği. bana kalırsa kültür üreticisi ortadan kalkarlarsa size de ihtiyaç kalmayacak. proje üretin...
yatırımdır bu.2-3 sene sonrasına daha kuvvetli bir sanatın ortaya çıkması için. dolarlar değil, depolardaki demir, ahşap malzemeler, onları işleyecek atölyelerinizin kültür üreticilerine açılması vs bir yatırımdır. maden inşaat yapmakta bu kadar heveslisiniz,malzemeniz de boldur
burdan çok güçlü çıkabilir sanat ama kültür üreticilerinin arkasında güçlü bir destek olursa.
devlete tavsiyem; radikal bir kararla tüm kültür etkinliklerini açık havaya taşıyın. hiç bir Avrupa ülkesinde olmayan iklim avantajımız bizi taşır. yılın 6-7 ayı hava sıcaklığı elverişlidir. En başa dönersek; Antik Yunan Tiyatrosu bu iklimde yeşerdi, binlerce yıl sanatı etkiledi
kapalı mekanlardan derhal hep birlikte sokaklara, ormanlara, parklara, sahillere taşıyalım sanatı.
zenginler korularını ormanlarını açsın, devlet parklarını tarihi mekanlarını açsın sanata, şehirle ve doğayla ilişkisini yeniden düşünsün, kursun insanlar
betonu çatlatsın orta yerinden sanat, şehri yaşanır hale getirsin...
bilim adamlarını göreve çağırıyorum:)))))))
sosyologları, kültür felsefecilerini, sanat tarihçilerini, mimar, mühendisleri vs göreve. bir daha kolay kolay karşılaşmayacağımız bir laboratuvara döndü dünya...
You can follow @mura7dal7aban.
Tip: mention @twtextapp on a Twitter thread with the keyword “unroll” to get a link to it.

Latest Threads Unrolled: