1-AIHM’in (genel uygulamasının tersine) F.tö davaları ile ilgili kararlarının şablonu, (Frame-Narrative) 15 Temmuz iddianamalerinden kapyalanmış gibi. Bu konu kesinlikle bilinçli olarak yapılıyor.

2-AIHM, F.tö davalarında oluşturduğu bu şablonu her kararda tekrar tekrar zihinlerimize yerleştiriyor. Bu anlatım hem uzun kararlarda hem özet kararlarda ustaca kurgulanıyor.

3-Tamamı 4 Haziranda yayımlanacak Halime Kaman Kararının özeti AIHM’in sinsi ve işbirlikçi tavrını net ortaya koyuyor.

4-Bu kısa özet aslında AIHM’in nasıl oyunun parçası olduğunu, neden Rejimin işbirlikçisi olduğunu, İnsan Hakları Mahkemesi olarak oluşturacağı algı ile dünya kamuoyu nezdinde nasıl bir zehirli bir etki oluşturduğunu görmek açısından önemli.

5-Yarım sayfa özet içine F.tö kararları genel şablonundaki zehirli ifadeler özel yerleştirilmiş. Olması gereken anlatımda öğretmen, ev hanımı, hamile bir bayanın 2 yıl boyunca yeni doğmuş cocuğu ile hapishanelerde çektiği işkence okuyanda acıma duygusunu doğuracaktır.

6-Bu sempatiyi tetiklememek için olay AIHM tarafından şöyle özetleniyor; 15 Temmuz Darbe girişimi oldu, bu darbeyi F.tö yaptı. Olaylar sırasında 240 sivil hayatını kaybetti, binlerce kişi yaralandı. Dikkat edin net rakamlar veriyor.

7-SORU: AIHM şu ana kadar kendisine gelen başka hangi başvuruda örneğin PKK ile ilgili olan davalarda bu tür bir şablon kullanıyor? Hangi başvuruda başvuranın mensubu olduğu iddia edilen oluşumun iddia edilen eylemlerini ölü ve yaralı sayısına varıncaya kadar anlatıyor?

8-AIHM açıktan Rejimin tüm argümanlarını kısa özete, uzun kararlara işliyor. Bu kısa özette F.tö PYD ifadesine yer veriyor ancak grubun kendisini tanımladığı isim yok.(Hizmet Hareketi -Gülen Cemaati vs)

9-AIHM’in kısa anlatımından darbeyi kimin yaptığını, kaç sivil masum insanın kanına girildiğini anlıyorsunuz ancak hala içinizde bu olaylarla hamile, çocuklu bir bayanın ne alakası var sorusu cevabını bulmamış olabilir. AIHM bu endişenizi kısacık özet içinde hemen gideriyor.

12-AIHM, Ağır Ceza Mahkemesi kararı ile Halime Hanım’ın darbecilerin darbe öncesi hazırlıkta kullandıkları şifreli bilgisayar programını (ByLock) kullandığını, içeriklerinin analiz edildiğini, anılan örgüt ile irtibatlı olduğu noktasında kuvvetli şüphe olduğunu söylüyor.

13-Anne için sempatiniz kalmasa da küçük çocuk için içinizde kalan sempatiyi izale etmek adına da özete başvuranın tutuklu olduğu hapishanede çocuklar için özel kreş olduğu bilgisini koymayı da ihmal etmiyor!!

14-AIHM, Altan ve Baş kararlarında olduğu gibi bir yandan çamur atıyor, iftara atıyor, başvuranın karşı argümanlarına yer vermiyor, sonra da bu konu hakkında şimdi karar vermeyeceğim diyor. Karar vermeyeceksen neden uzun uzun anlatıyorsun?

15-Başvuranların hakkında itiraf, iftira, iddianame içeriğine ayrıntılı yer veriyor ancak konunun esasına sonra gireceğim diye temel değerlendirmeden kaçıyor, bunu kasıtlı yapıyor.

16-Tüm kararlarda aleyhe delillerden bahsediyor, ancak bu delillerin nasıl elde edildiğini ve adil yargılama hakkı kapsamında sihhatini sorgulamıyor.

17-Uluslararası Sözleşmeler gereğince BM IHK, BM HTÇG mercilerinin tespit ettikleri başta ByLock olmak üzere tüm tutukluluk sebeplerinin temel insan hakkı olduğunu gerçeğini gizliyor, aksine bunları suç gibi göstermeye çalışıyor. Böylece Rejimin işbirlikçisi haline geliyor!