NEDEN DARON ACEMOĞLU:"QUEEN'İN SIRRI"
1-Evet sevgili dostlar...Güzide memleketimin "Kötünün iyisini seçmeyi" kendisine kader olarak gören kesimi ve
2-+++"İşte AKP'yi bölecek muhteşem formül" buldumculuğu içerisinde olan "Stratejik derinlik" uzmanları ile birlikte bir Babacan türküsü tutturuldu gidiyor...
3-Türkü güzel türkü milletimize de "Öz hakiki HALK Müziği" olarak ambalajlanıyor da biz o türkünün bestesinin yurtdışında "Klasik Batı Müziği" formunda yapıldığını yazalı 3 sene oluyor...
4-Şimdi malum Ali Babacan için başlatılan müthiş PR çalışmasının en önemli tsunami dalgasını 2 milyona yakın izlenen o meşhur Youtube belgeseli oluşturdu... Ve o belgeselde Babacan üniversite öğrencilerine bir ismin kitabını önerdi:DARON ACEMOĞLU...
5-Bu isim önemli zira memlekete "Kurtarıcı" diye ambalajlanan Ali Babacan'ın ekonomik fikriyatını bize kendisi anlatan bir isim...Bu geceki flood hem kavramsal,hem ilişkiler ağını içerecek ve kendi içerisinde de bazı ana bölümlere ayrılacak...
6-Ama en sonunda parçalar birleştiğinde hep birlikte bir bütüne varmış olacağız...
7-O zaman peşrevi daha fazla uzatmanın manası yok...Sizler hazırsanız biz de hazırız.İşte başlıyoruz,çayı kahveyi kapan gelsin...
8-Şimdi öncelikle şunu söyleyelim:Daron Acemoğlu derken Türkiye’nin daralan ve gittikçe daha güçlü kriz sinyalleri veren ekonomisinin hızla IMF adresine doğru yöneldiği+++
9-+++ bu dönemde kimilerinin yeni duyduğu ama aslında Dünya’nın en prestijli iktisatçılarından birisinden bahsediyoruz…
10-“Nobel kazanmaya en yakın Türk” olarak da lanse edilen Acemoğlu bu ödüle 2 kez aday gösterilse de henüz Nobel alamadı ancak kısa süre içerisinde Nobel ödülünü kazanmasına uluslar arası çevreler kesin gözü ile bakıyor…
11-Peki kimdir IDEAS/RePEc araştırma ve veri tabanına göre “Dünya’nın en çok alıntı yapılan 10 ekonomistinden birisi” olan DARON ACEMOĞLU ve+++
12-+++yıllardır ünü bütün Dünya’da yayılmış son derece prestijli bir ekonomist olmasına rağmen neden kısa süre önce Türkiye'de ekonominin başına geçeceği söylentileri manşet olmuş,neden Ali Babacan öğrencilere O'nun "DAR KORİDOR" isimli kitabını önermiştir?
13-İşte bugün sizlerle floodumuzda öncelikle bu Dünya çapındaki prestijli ekonomistimize yakından bir mercek tutacağız ve bu isim üzerinden bir analiz yapmaya çalışacağız.
14-Ancak bu floodun bu bölümünü kendi içerisinde 2 ana bölüm gibi düşünmenizi rica ediyoruz.İlk bölüm ana fikir ve anlatacaklarımızın kavranması açısından zorunlu olarak bilinmesi gereken hususları kapsamakta ve+++
15-+++ biraz daha kavramsal olarak bilgilendirme yapacağımız bir bölüm olacak.
16- Zira asıl bağlantı ve ilk analizimizi yapacağımız 2. bölümün anlam kazanması için işte o “daha kavramsal ilk bölümün” mutlaka okunması ve ortaya koyacağımız “profilin” mutlaka anlaşılması gerekmekte.
17-Öncelikle kısaca DARON ACEMOĞLU’nın özgeçmişine şöyle bir bakalım sonra farklı detayları inceleyeceğiz…
18-1967 yılında İstanbul'da doğan Acemoğlu, 1986 yılında Galatasaray Lisesi'ni bitirdi. Lisans derecesini İngiltere'nin York Üniversitesi'nde yaptı. Yüksek lisans ve doktora derecelerini ise bu dalda en prestijli okullardan olan London School of Economics'ten aldı. +++
19-1992-93 yılları arasında London School of Economics'te ders verdi.1993'te ABD'deki Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde ders vermeye başladı.
2000 yılında profesörlüğe yükseldi. +++
20-İlgi alanı içine giren başlıca konular, siyasal ekonomi, ekonomik kalkınma, ekonomik büyüme, gelir ve ücret dengesi eşitsizliği.
21-Review of Economics and Statistics" ve "Journal of Economic Growth" dergilerinin yardımcı editörü.
22-Bunun yanı sıra James A.Robinson ile birlikte yazdıkları ve alanında çıpır açan kitabı “Ulusların Çöküşü” kitabı ile 2013 yılında Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat ödülüne layık görüldü.
23-Ancak Acemoğlu’nun bizce aldığı en önemli ödül kendisine 2005 yılında verilen John Bates Clark madalyası. Bu ödül 2 yılda bir Amerikan İktisat Birliği (American Economic Association) tarafından verilen son derece prestijli bir ödül…
24-Ancak önemi çok prestijli bir ödül oluşunda değil.
25-Bu ödül aslında bize Acemoğlu’nın “ekonomik felsefesini” göstermesi açısından önemli… Zira önemli olan önemli olan Acemoğlu’nun geldiği ekol ve tezlerinde işlediği kavramlar. Ve tabii bunlar üzerinden Türkiye bir mesaj verilip verilmediği…
26-Şimdi gelelim John Bates Clark madalyasına… Kimdir bu adına madalya verilen John Bates Clark ?
27-Neo-klasik iktisadın Amerika’ya girişinin öncülerinden olan J.B. Clark üniversite eğitimini ABD’de Amherst College’da aldıktan sonra, 1872 yılında, Avrupa’ya, önce İsviçre’ye daha sonra ise Almanya’ya Heidelberg Üniversitesi’ne gitmiş ve+++
28--+++Alman Tarih Okulu (German Historical School)’nun etkisi altında kalmıştır. Clark’ın bu yıllarda yaptığı çalışmaları, genellikle kapitalizm eleştirileridir.
29-ABD’ye dönüşü sonrası ise Clark fikirlerini büyük ölçüde değiştirir ve neo-klasik iktisadın Amerika’daki öncüllerinden olur. Önce John Hopkins’te daha sonra ise ölene kadar Columbia Üniversitesi’nde çalışır.
30-Peki Clark’ın etkisinde kaldığı ekolün öncüsü olan ve iktisatta çığır açan “Kurumsal İktisat” kavramının öncüsü kimdir ve bu kavram ana hatları ile bizlere neyi anlatmaktadır?
31-Kavramsal İktisat” kavramının öncüsü Norveçli göçmen bir ailenin çocuğu olan Thorstein Veblen’dir.
32-Veblen, yerleşik iktisata karşı bir protesto olarak tanımlanan “Kurumsal İktisat” ekolünü ortaya atarken, multidisipliner bir bakış açısı ile iktisadı ele alarak, iktisadi olayların analizinde sosyoloji,psikoloji,antropoloji,+++
33-+++yönetim,tarih,maliye ve istatistik gibi bilim dallarından da faydalanılması gerektiğini savunuyor…
34-+++Veblen ilk kitabı olan The Theory of the Leisure (Aylak Sınıfın Kuramı) isimli eserinde üretime katılmadan para kazanan “aylak sınıfların davranışlarını” incelemiş ve+++
35-+++ aylak sınıfların zamanlarını ve mallarını savurganca tüketmelerinin onların toplumsal saygınlığını arttırdığını savunmuştur? Tanıdık bir ülke geldi mi aklınıza?
36-Şimdi dönüyoruz Daron Acemoğlu’na…İşte Acemoğlu’nun en önemli özelliği “Kurumsal İktisat” ekolünü benimsemiş olması ve makalelerinde “Kapsayıcı kurumlar” kavramına sıklıkla vurgu yapması…
37-Acemoğlu’na göre bir ülkenin gelişmişliğini belirleyen temel unsur “Kurumlardır”…Acemoğlu bunu “Kapsayıcı kurumlar” kavramı ile formüle ederken buna göre ülke genel katılımını demokratikliği,çoğulculuğu teşvik eden kurumlar “kapsayıcı kurumlardır”
38--Acemoğlu’nun bir diğer önemli özelliği ise 2007 sonrası AKP iktidarına karşı ciddi eleştirileri dile getirmiş olmasıdır.
39-Özellikle Gezi olayları esnasındaki tutumu nedeni ile AKP’yi eleştiren Acemoğlu, Ulusların Çöküşü kitabında Mısır’da yaşanan olayların ve Tahrir Meydanı’nda Hüsnü Mübarek’in devrilmesi ile sonuçlanan “toplumsal dönüşüm talebinin” +++
40-Mısır’ın refah seviyesini yükseltecek dönüşümü başlatacağını öngörmüştür.
Yine Acemoğlu, 2007 sonrasında AKP ve Erdoğan’ın AB çizgisinden Türkiye’yi uzaklaştırdığını ifade etmekte…
41--Daron Acemoğlu en çarpıcı makalelerinden birisine ise 22 Mayıs 2014 tarihinde imza atmıştır…
42-Acemoğlu Dünyaca ünlü Foreign Affairs dergisinde yazdığı “The Failed Autocrat” (Başarısız Otokrat) başlıklı makalesi ile Erdoğan’ı yaptığı tüm olumlu işleri otokratlığı ile gölgelemesi ile eleştirmiştir.
43-Ve toplumsal olarak güce ve gücü monopolleştiren yapılara/şahıslara karşı Türk toplumu olarak “sağlıksız” bir sevdamız olduğunu tüm açıklığı ile dile getirmiştir…
44-26 Aralık 2017 tarihinde Cumhuriyet Gazetesi’ne verdiği röportajda ise “Türkiye’de “talep odaklı” sağlıksız bir büyüme olduğunu bu nedenle 2018 ve 2019 yıllarında Türkiye’nin kriz riski ile karşı karşıya bulunduğunu” ifade etmiştir.
45-Özellikle akademik çevrelerde ve ekonomi dünyasında ciddi manada ses getiren ULUSLARIN ÇÖKÜŞÜ isimli eseri Acemoğlu’nun birlikte kaleme aldığı çok önemli bir isme de dikkat çekmek istiyoruz: James A. Robinson…
46-Robinson çok değil 2017’nin Kasım ayında İstanbul’da düzenlenen Sermaye Piyasaları Kongres’ne konuk konuşmacı olarak katılmış ve 14-15 Kasım 2017 tarihinde gerçekleşen bu kongrenin hemen ardından FORTUNE TÜRKİYE DERGİSİ’nden Ayfer Yıldız’a bir röportaj vermişti…
47-Robinson röportajında “Bizim kuramımız zenginlik yaratmak için kapsayıcı siyasi kurumlar oluşturmamız gerektiğini ve bunun orta gelire ulaştığınızda değil yoksul olduğunuzda daha kırılgan olduğunu vurgulamakta.” İfadelerini kullanmıştı.
48-Robinson aynı röportajda dönemin ekonomi bakanı Mehmet Şimşek’in söylemlerinin aksine “Orta gelir tuzağı bir şeyin var olduğuna inanmıyorum” diyordu…
49-Robinson’un bir diğer özelliği ise uzmanlık alanının dikta rejimlerinin yahut otokratik sistemlerin yönetimi altındaki Latin Amerika ve Güney Afrika konusunda uzman olması…
50-Bütün bunları yazmamızın ve belki de buraya kadar okuyan dostlarımızın sıkılmasının sebebi ortaya bir “profil” koymak…
51-Yani son dönemde adı bir anda gazetelere televizyonlara sıklıkla ekonominin yeni patronu olacak iddiaları ile gelen,sonraları ise Ali Babacan'ın birlikte çalıştığı iddia edilen ve son olarak Ali Babacan'ın gençlere önerdiği DARON ACEMOĞLU ile ilgili bir profil çizmek…
52-Yukarıda yazdıklarımıza bakacak olursak“Toplumsal gelişmişliği sağlamak için güçlü kurumların varlığının olması gerekliliğinden, Türkiye’de kurumsal bağımsızlığın ve kuşatıcı siyasi kurumların olmadığından,Erdoğan’ın otokratik yönetiminin Türkiye’ye zarar verdiğinden baheden+
53- +++şaha kalkmış ekonomi masalları anlatmak yerine yapısal ekonomik sıkıntılardan bahsederek Türk ekonomisinde 2018-2019’da başlayacak "Derin" bir kriz öngören” bir profilden bahsediyoruz…
54-Ve bu isim bize “IMF çıkış yolu” diyor…
55-Şimdi sizlerle ekonominin son 3 patronuna ve okullarına bakalım…
Kemal Derviş:London School of Economics
Ali Babacan: Northwestern Üniversitesi Kellogg School'da
Mehmet Şimşek:Exeter Unıversity
Peki bu 3 ismin ortak özelliği ne ? Bu 3 isim de BİLDERBERG üyesi…
56-Yani Küresel Finans Oligarşisinin Avrupa kanadının organizasyonunu yürüten örgütlenmenin temsilcileri...
57--Peki KÜRESEL MERKEZ AKIL’ın odağındaki ülke hangisi? İngiltere… Zaten Kemal Derviş ve Mehmet Şimşek İngiltere’nin “Başka ülkeler için devlet adamı yetiştirmekle ünlü” okulları London School of Economics ve Exeter Mezunu…
58-Ali Babacan ise sadece BİLDERBERG’in değil merkezi Londra’da bulunan ve kamuoyunun genel olarak Catham House olarak bildiği Royal Institute of International Affairs isimli think thank kuruluşunun da üyesi…
59-Ama isteyenler için detayları ile Babacan'ıN Bilderberg "Daimi katılımcılığını" yazalım...
60-Versaille, Fransa-2003
Stresa, İtalya-2004
Rottach-Egern, Almanya-2005
İstanbul, Türkiye-2007
Chantilly, ABD-2008
Vouliagmeni, Yunanistan-2009
Barcelona-İspanya-2010
Wahington DC-2012
İngiltere-2013
61-Devam edelim...Ali Babacan sadece BİLDERBERG’in değil merkezi Londra’da bulunan ve kamuoyunun genel olarak Catham House olarak bildiği Royal Institute of International Affairs isimli think thank kuruluşunun da üyesi…
62-Erdoğan’ın 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden hemen önce Londra ziyaretinde işte o Catham House’da Kraliçe ile görüştüğünü de aklınızdan çıkarmayınız…
63-Bu satırların yazarı o Mayıs 2018'deki görüşmenin öncesinde Erdoğan'ın ABD'den istediğini alamadığını ve İngiltere ile görüşeceğini de yazmıştı...
64-Peki Babacan'ın pek bir sevdiği Prof. DARON ACEMOĞLU hangi okul mezunuydu? London School of Economics…
65--London School of Economics Dünya’nın en prestijli ekonomi okullarından birisi olmasına rağmen varlığı dahi başlı başına “politik bir proje” olan ve bunu kendi akademisyenlerinin öz eleştiri yaparak kabul ettiği bir okul.
66-Okulun en büyük özelliği Dünya’nın pek çok önemli ülkesinin başta ekonomi bakanı olmak üzere, bakan ve başbakanlarını mezun etmesi… Şöyle kısaca bakalım akla ilk gelen “mezunlardan” kimler var?
67-John Fitzgerald Kennedy,(ABD Başkanı), Costas Simitis ( Yunanistan eski Başbakanı), George Papandreu (Eski Yunanistan Başbakanı), Romano Prodi (eski İtalya Başbakanı ve Avrupa Komisyonu Başkanı. ), George Soros ( Ünlü para spekülatörü, yatırımcı)…
68-Bu akla ilk gelen kısa liste,uzun listeyi yazmaya kalkasak sabaha kadar sadece bu listeyi yazarız...
69-Yani okul KÜRESEL MERKEZ AKIL için yönetici kadroların yetiştiği en önemli okullardan birisi...
70-Burada karşımıza çıkan tablo net… Türk ekonomisinin tüm ipleri Küresel Finans Oligarşisinin elindedir ve KÜRESEL MERKEZ AKIL, Acemoğlu “ismi” üzerinden bir mesaj vermektedir…
71-Bizi yakından takip eden dostlarımızın çok iyi hatırlayacağı üzere yaklaşık 3 yıldır KÜRESEL MERKEZ AKIL’ın Erdoğan’ın ağır ekonomik kriz ile tasfiyesinden önce bir süre daha görevde kalmasını istiyor" şeklindeki yazılarımızı hatırlayacaktır...
72-Zira planladıkları 2001 benzeri bir ekonomik kriz ile birlikte 2001-2007 arasında ilk ayağını tamamladıkları “1.TALAN OPERASYONUNUN” ikinci ayağını gerçekleştirecekler.
73-.TALAN OPERASYONU’nda başta bankacılık sektörü olmak üzere pek çok “kurumu” çökerten Türkiye’nin pek çok milli varlığı Küresel Finans Oligarşisine "Ülkeye yabancı yatırımcı geliyor" diye millete ambalajlanarak adeta peşkeş çekilmişti...
74-Şimdi 2.TALAN OPERASYONU’nda hedefte elde kalan ve hala milli sermayeninkontrolünde kalmış büyük özel sektör oyuncuları,şirketler olacak.
İşte “mesaj” tam da bu yüzden veriliyor Acemoğlu üzerinden…
75-Acemoğlu hangi ekolden gelmekteydi “KURUMSAL İKTİSAT” Yani güçlü ve “kapsayıcı kurumların varlığı ülkelerin gelişmesini sağlar” diyordu…
76-1.TALAN OPERASYONU’nda tüm kurumsal yapıların çökmesi işine gelen KÜRESEL MERKEZ AKIL için 2. TALAN OPERASYONU’nun başarıya ulaşması için bu kurumların çökmemesi, hatta mümkünse bir nebze daha güçlendirilmesi gerekiyor.
77-2018 Cumhurbaşkanlığı seçimi hatırlayın:Muharrem İnce’nin seçim kampanyası döneminde televizyonlarda kullandığı bir örnek vardı:
78-+++:“Küresel sermaye neden Türkiye ekonomisinin batmasını istesin?Sizin bir firmadan alacağınız var batmasını ister misiniz? İstemezsiniz çünkü batarsa alacağınızı da alamazsınız”diyordu İnce
79-İşte durum tam da budur… Türkiye’de geniş yetkiler ile donatılan Erdoğan’ın otokratik yönetim tarzını daha da sert ve belirgin hale getirmesi ve kurumları devre dışı bırakması KÜRESEL MERKEZ AKIL’ın işine gelmiyor.
80-Zira o zaman derinleştirecekleri ekonomik kriz esnasında çökecek kurumlar nedeni ile–ki başta bankacılık ve finans sektörü-ele geçirmek istedikleri büyük özel şirketlerin küresel sermayeye transferi sadece “değersiz ve rantabl olmayan hisse senedi transferine” dönüşecektir.
81-Küresel sermayenin ele geçireceği şirketler ekonomisi ve kurumları yerle yeksan olmuş bir ülkede zaten iflas noktasına geldiği için el değiştirmiş ve fiyatları dip yapmış şirketler haline gelen kuruluşlar olacaktır.
82-Ama bu kuruluşlar eğer ülkede “kapsayıcı bir kurumsal yapılanma” var olursa kısa süre içerisinde küresel sermaye gruplarının eline geçmesinden sonra yapılacak sermaye takviyesi ve akıllı yatırımlar ile değerini arttıracak ve +++
83-++“ucuza kapatılan” bu şirketler küresel sermaye için “alırken kazanılan” çok karlı bir ticaretin öznesi durumuna geleceklerdir. Ve bir süre sonra bu küresel güçler dip fiyattan aldıkları bu şirketleri, tavan fiyatlardan satarak büyük bir kar elde edeceklerdir.
84-İşte bunun olabilmesi içinse otokratlıktan uzak ve kurumsal yapıların güçlendiği ve yapısal reformların gerçekleştirdiği bir Türkiye’ye ihtiyaç vardır…Yani "Kurtarıcı Babacan" figürü...
85-IMF işte bu nedenle “stratejik” olarak kıskaca alınan Türkiye’ye dayatılacaktır ve adım adım sürüklendiğimiz ve 2014’te başlayan bu küresel ekonomik kuşatma ile Türkiye’ye “yapısal reform ve kurumsal disiplin” öngören bir IMF reçetesini yaptırması söylenecektir.
86-İşte Daron Acemoğlu, yıllardır “Çok güçlü, şaha kalkmış ekonomimiz var masalı ile uyutulan Türk halkına Dünya’nın en prestijli ekonomistlerinden birisi olarak “Çare IMF’de” diyerek girilmeye mecburi bırakılacak IMF sokağının psikolojik alt yapısını yapmaya çalışan isimdir.
87-Acemoğlu çok değil1,5 sene önce“Sözüne karşı çıkılamayacak prestijli otorite”olarak“IMF”yi adres olarak göstererek “psikolojik hazırlık”evresini başlatmıştır…
Şimdi ise Ali Babacan kendisini referans göstermektedir.Zira Acemoğlu'nun felsefesi Babacan'ın"Kolunda"yürümektedir.
88-Acemoğlu üzerinden verilen mesaj açıktır “Totaliter eğilimlerden uzak durun, kapsayıcı siyasal kurumlar oluşturun, demokratik kurumlar ile ülke yönetimindeki gerginliği azaltın”
89-İşte bu “Kurumsal İktisat” ekolünün Türkiye’de bundan sonra hakim ekol haline gelmesinin istendiğinin mesajıdır ve ekonomi patronluğuna Acemoğlu olmasa da kendisi gibi bu ekolü savunan,bu ekolden gelen bir ismin gelmesi ihtimali çok yüksektir.
90-Ama tabii bu iş öyle sadece ekonik ayakla olmaz...Bir de siyasal yürütücü gerekir bunun için...Şimdi efendim 3 yıldır burada yazdığımız bir konu var:ABD-İngiltere arasında 2000'lerden başlayan bir nüfuz mücadelesi var.
91-Trump Amerikancı Salman'ı saray darbesi ile iktidara getirip klasik İngiliz nüfuz alanı olarak İngiltere'ye Yalta Konferansı sonrasında bırakılan Suudi Arabistan'a el atınca İngiltere de cevabı klasik ABD nüfuz alanı olan Türkiye üzerinden verdi...
92-Şimdi efendim İngiltere'de bir okul var meşhur.EXETER... Dünyaca ünlü bu okulun bir özelliği ise hem İngiliz gizli servisi MI6'nın adeta eğitim okulu olması+++
93-+++ hem de Dünya'nın çeşitli ülkelerinden "Seçilen" yabancı öğrencilerin burada öğrenim gördükten sonra jet hızı ile kendi ülkelerinde yönetici olması...
94-Aynı Ali Babacan'ın müdavimi olduğu Bilderberg katılımcılarının bir anda jet hızı ile kendi ülkelerinde iktidara koşarak gittiği gibi...
95-Exeter Üniversitesi’nin enstitülerinden birinin adı; Arap ve İslami Araştırmalar Enstitüsü.MI 6 ajananları Ortadoğu'da görev yapacaklarsa mutlaka buradan bir eğitim alıyor...Dili,kültürü,dini hatim ediliyor...
You can follow @yazparov.
Tip: mention @twtextapp on a Twitter thread with the keyword “unroll” to get a link to it.

Latest Threads Unrolled: