Michael Jordan, benim bu oyunu sevmemin en büyük sebeplerinden birisi. The Last Dance belgeseliyle birlikte o günleri yeniden anmak harikaydı. Tüm bölümler bittikten sonra aklımda takılan, okuduğum-dinlediğim notlardan birkaçını paylaşmak istedim. Uzun bir dizi olacak, başlıyoruz

Scottie Pippen'ın kontrat durumu:

Pippen çaylak kontratını 6 yıllık imzalamıştı. 4. sezonunun sonunda, ilk kez NBA finaline çıktıkları 1991'de, kalan 2 yıllık sözleşmesini 5 yıl daha uzatmak üzere anlaştı. 7 yıl, 18 milyon dolarlık sözleşmeyi imzalaması şu açıdan kritikti.

NBA'de oyuncular, ligin toplam gelirinden yüzde alırlar. 1991'de oyuncu payı %53'tü, bugün %50. Geliri de en çok yayın anlaşması etkiler. 1990-91 sezonundan itibaren yeni yayın anlaşması devreye girecekti. Yılda 176 milyon dolardan, 670 milyon dolara çıktı NBA'in TV hakları.

Bu da, 1991-92'den itibaren oyuncu maaşlarının çok artması demekti. Bu yüzden '91 finalleri esnasında yangından mal kaçırırcasına Pippen'la imzalanması Jerry Krause'un dehasıdır. Reinsdorf "ben imzalama dedim" diyerek vicdanını rahatlatsa da, Pippen'ın durumundan faydalandılar.

Jerry Reinsdorf demişken... Belgeselde kendisi de "1998 takımını tutmak pahalıya mal olacaktı" diyor. 1998'de takım dağıldıktan sonra, -lokavtla daha kısa sürmesine rağmen- maliyet düşünce 1999 yılında bir önceki sezona oranla daha çok kâr etti Chicago Bulls. Patron yine kazandı.

Tabii 1998 yılında spor belgeselciliği diye bir şey neredeyse yokken bir kamera ekibiyle Bulls'un son sezonunu takip etme fikri çok yenilikçi. NBA Entertainment'ın o zaman başındaki isim yabancı değil, Adam Silver. Kendisi yine "Michael Jordan to the Max" filminin de yapımcısı.

Özel ekibin çektiği toplam görüntü 500 saat. 2009 yılında "30 for 30" için Bill Simmons'a 2 saatlik bir DVD'si gönderilmiş. Fakat ESPN o dönem 10 milyon dolar civarında bir parayı belgesel için harcamak istememiş. Belgeselin bugünkü maliyeti 20 milyon doların üzerinde.

Yaklaşık 10 saatlik belgesel, toplamda 10 bin saat görüntünün içinden çıkmış. Bunun sadece 500 saati Bulls'u takip eden ekibin çektiği özel görüntüler. Kalanı maç ve röportajlar. Toplamda 32 terabyte tutuyormuş. Belgesel Avid programında yapılmış.

Belgesel için Jordan ile üç röportaj yapılmış. 2018 Haziran, 2019 Mayıs ve Aralık'ta yedi buçuk saat konuşmuş MJ. Dennis Rodman röportaja iki saat geç gelmiş. "10 dakikanız var" demiş. Subway'den ton balıklı sandviç ve papatya çayı istemiş. Gelince de üç saat röportaj yapmış.

ABD'de ESPN her pazar akşamı iki bölüm yayınladı. Maç sonu programı yapar gibi, belgesel biter bitmez stüdyoda ayrı, Twitter'da ayrı, Facebook'ta ayrı üç özel program yaptı. ABD'de bölümleri 5 ila 6 milyon kişi canlı izledi -ki ESPN tarihinin en çok izlenen belgeseli oldu.

Belgeselde Cleveland'a atılan "The Shot" anlatılırken, görüntünün üstüne radyo anlatımı verilmiş. Efsaneleşmiş “Here's Michael at the foul line, the shot on Ehlo. Good. Bulls win!” artık efsaneleştiği için The Last Dance bunu tercih etmiş. Anlatan rahmetli Jim Durham.

"Flu Game" hikayesi ilginç. Seri başlarken, Salt Lake'deki oteller bir fuar için tutulmuş. Bulls'un 2 seçeneği var: Ya başka şehirde, Park City'de 5 yıldızlı otelde kalacaklar, ya da Salt Lake'de ucuz bir yerde. MJ haricinde herkes lüks oteli istiyor ve çoğunluğun dediği oluyor.

Park City'nin rakımı 2134 metre, Salt Lake'in 1288. Jordan'ın hastalığının yüksek rakımdan olduğu düşünülüyor, Steve Kerr'ün anlattığına göre oyuncular kendilerini suçlu hissediyor. Maç günü şut idmanı için Salt Lake'e gitmeyip, bir lisede yapıyorlar idmanı. Meğer olay pizzaymış.

Yönetmen Jason Hehir'e göre, yapılan röportajlardan kullanılmayan en iyisi North Carolina koçu Roy Williams'ın. Michael Jordan'ın babası, Jordan UNC'ye kabul edilsin diye o dönemki asistan koç Roy Williams'a elleriyle odun sobası yapıp evine götürmüş.

Son olarak, Haziran'da yayınlanması planlanan belgesel COVID nedeniyle Nisan'a alınınca, tüm bölümler bitmeden başlanmış. Pazar günü yayınlanan bölüm, perşembe günü bitebilmiş ancak. Corona günlerinde, basketbolu yine MJ kurtardı. Emekli olduktan 17 sene sonra hem de...