En yüksek seviye diye bir şey yok. Sistemin devam etmesi için cesur olanları sistem ödüllendirir. Sistemi yıkmak isteyenleri ise cezalandırır. Sistem herbirimizin bir bileşkesi, bir ortalamasıdır. İnsan kendini yenemez ancak başkalarını yenebilir. Yani sistem değişir ama yıkılmaz https://twitter.com/yenikurucubaba/status/1250539327827959815
Kapitalizmden falan bahsetmiyorum. Büyük adamlardan, dünyayı paylaştığı iddia edilen masalardan da bahsetmiyorum. Tüm insanların davranışlarının bir ortalaması olan zahiri bir hareketten bahsediyorum.
Nasıl ki bir tırtıl bir kelebeğe dönüşüyorsa, sistem de insanlara değişme şansını verir. Oysa ki tırtılın kelebek olması nasıl ki bir sistemse, bu değişim de sistemin kendisidir. Biz bu değişimin yarattığı galibiyet hissine kişisel tatmin deriz.
İnsan kişisel tatmini olmadan yaşayamayaz. Nasıl ki beni hayatımdaki hiçbir şey tatmin etmemeye başladığında buraya yazmaya başladıysam, bu da onunla aynı istikamette ilerler. Sistemin zafiyeti insanın kendisidir. İnsan varsa sistem vardır.
Sistem hiçbir zaman değişmez. Kapitalizm sistemin araçlarından biridir. Kapitalizmin adını iki yüz yıldır biliyoruz ancak tarihin başından beri yaşıyoruz. Bugünün Holding sahipleri ile dünün derebeyleri arasında ne fark vardır? İsim farkından başka bir fark yoktur.
Derebeyleri sorumlu olduğu topraklara, üretimiyle sorumlu olduğu sektörlere ve işçilere sahiptir. Holding patronları da. Derebeyleri de devlet meselelerinde söz hakkı sahibidir, Holding patronları da.
Sistem değişmiş, insanlar kişisel tatminlerine ulaşmıştır. Yeni bir çağda yaşıyoruz artık, kölelik, krallık, derebeylik yok diyerek yeni bir tatmin yaratmıştır.

Oysa, bok yok :)
Sistem de işte, böyle değişimlere öncülük edecek insanları kendiliğinden yaratır. Bazıları hakikaten de ailesiyle, soyuyla, karakteriyle, zekasıyla kader tarafından görevlendirilmiş gibidir bu değişimlerde.
Sisteme, yani tüm insanlığın oluşturduğu ortak reflekse hizmet edecekseniz yaşadığınız çağın istediği bazı fedakarlıkları yapmak zorundasınızdır.

Bir zamanlar yüzünde savaş yarası olmayan hükmedemezdi, şimdi elinde kalem mürekkebi olmayan hükmedemez.
Sistem kendisine karşı çıkanlara hiç acımaz. Aksine onları sistemin içinde bir sistem kurarak cezalandırır.

SSCB sisteme aykırı Komünizmi benimsediğinde sistem; holdinglerin yarattığı kapitalizmi bitirmiş, yerine devlet görevlilerinin kapitalizmi başlamıştır.
Sisteme karşı çıkarak kurulan SSCB sistemi Holdinglerin, şahısların haksız zenginleşmesine dur demek için kurulurken devlet görevlilerinin haksız zenginleşmesine sebebiyet vermiştir. Bürokratlar ve diplomatlar lüks ve şatafatlı yaşamaya başlamıştır.
Buna sınıf kavgası denir. Sınıf kavgası tarihin kendisidir. Sonlanmaz. Oysa sistemle ortak iş tutarak bu sınıf kavgasını yok edemeseniz de hafifletebilirsiniz. Bugün Avrupa ülkelerinin önemli bir bölümünün yaptığı gibi.
Peki ya Amerika? Amerika sistemle ortak iş tutarak başladığı yolda, sistemin bizzat kendisi olmayı istemiş ve sisteme meydan okumuştur. Oysa Amerika bile sistemden büyük değildir, Amerika'yı Amerika yapan da sistemin kendisidir. Keza sistemin vicdanı bir şempanze IQ'su kadardır.
Sonuç? Tüm insanların yarattığı bu zahiri sistem elbette Amerika'nın da cezasını kesecektir. Sistem kapitalizm değildir ancak kapitalizm sistemdir.

Son olarak, yapacağınız fedakarlıkları şahıslar değil sistem ister. Şahıslara darılmanın anlamı yok :)
Unutmadan ekleyelim. İnsanın içindeki muhalefet olma güdüsü sorumluları anlamaya değil, sorumluları sorun yapmaya yöneliktir. İnsanoğlu, içindeki muhalefet güdüsünü bir zaman sonra çıkarları için değil kişisel tatmini için kullanır. Keza bu bir bağımlılıktır.
You can follow @bureauofeconomy.
Tip: mention @twtextapp on a Twitter thread with the keyword “unroll” to get a link to it.

Latest Threads Unrolled: