Netflix izlemeyin, izlettirmeyin!
***
21 Yüzyılda şeytanın projesi her evde en az bir kişiyi eşc*nsel yapmak. Osmanlar, Ayşeler eşc*nsel olsun diye herşeyi yapıyorlar.
***
Neslini korumak isteyen herkes bu projelere karşı uyanık olmak zorunda!

FLOOD ⬇️
Allah insanı bir erkek ve bir kadın olmak üzere 2 cins olarak yarattı. Allah'ın kurduğu düzeni bozmaya azmeden şeytan ise adeta "hayır, iki cins olamaz, ya 3 olacak, ya 1 olacak" diyor.

İslam dini eşc*nselliği kesin olarak yasaklamıştır. Bunda şüphe yok.
Araf Suresi’nde Lut kavminden bahseden ayet-i kerimeler bunu çok açık bildiriyor.

“Lût’u da (peygamber gönderdik). Kavmine dedi ki: "Sizden önce insanlardan hiçbirinin yapmadığı fuhşu mu yapıyorsunuz? Çünkü siz, kadınları bırakıp da cinsel tatmin için erkeklere yanaşıyorsunuz.
Doğrusu siz haddi aşan bir topluluksunuz.” Kavminin cevabı, "Onları (Lût ve arkadaşlarını) memleketinizden çıkarın! Çünkü onlar fazla temizlik taslayan insanlar!" demelerinden başka bir şey olmadı. Biz de onu ve karısı dışındaki aile fertlerini kurtardık.
Karısı geride kalanlardan (kâfirlerden) idi. Ve üzerlerine dehşetli bir yağmur (taş) yağdırdık. İşte gör günahkârların sonunun ne olduğunu!” (Araf 81-84)

Bir Müslüman için hiç şüphe yok ki eşc*nsellik haddi aşmaktır. Hiçbir Müslüman bunu meşru göremez.
Allah’ın gayrimeşru dediğine meşru diyen de Müslüman kalamaz. Bu konuyu tartışmaya bile lüzum yok. Ayetlere alakasız manalar verip yok o anlama gelmiyor bu anlama geliyor diye saçmalayanları kale almaya bile değmez.
Şimdi gelelim İslam’ın şiddetle karşı çıktığı bu sapkınlığı yaymak için yürütülen faaliyetlere.
Öncelikle şunu belirtelim ki eşcinsellik bir sürecin sonucudur. Kişi bir sürecin neticesi itibariyle eşc*nsel olduğunda yaratılıştan gelen cinsiyet kalıbının dışına çıkmış olur.
Buradan anlamamız gereken şudur; cinsiyetlerin fıtrattan gelen özelliklerini, davranış şekillerini, içtimai hayattaki rollerini değiştirmeye veya birbirine benzetmeye çalışmak, birbiri ile yarıştırmak gibi bütün işler eşcinselliğe giden yolun taşlarını döşemektedir.
Bu sebeple cinsiyetlerin fıtrî özelliklerinden razı olmayan, bunlara savaş açan her faaliyet aslında mukadder olarak LG*T’nin emellerine hizmet eder. Bu bağlamda yürütülen toplumsal c*nsiyet merkezli çalışmalar ve bunlara aktarılan fonlar hepimizin malumudur.
Toplumsal Cinsiyet konusunun detayına girmeyeceğim, benim temas etmek istediğim nokta daha çok doğrudan LG*T adı altında yürütülen faaliyetler ve bu faaliyetlerin kimler tarafından desteklendiği, ne kadar maddi fona sahip oldukları ve bu fonun nereden geldiği…
Bu konuda birkaç örnekle devam edelim; İçişleri Bakanı Süleyman Soylu geçtiğimiz Eylül ayında bir konuşmasında ABD’nin sadece Ankara’daki bir LGBT derneğine 22 milyon dolar yardım yaptığını ifade etmişti. Sadece Türkiye’de, sadece bir derneğe, 22 milyon dolar...
Bundan önce ve sonra, başka illerde başka derneklere ne kadar yardım yaptığı ise bizce meçhul. Gene S. Soylu bir programda Avrupa B'nin LG*T’yi siyasi bir cereyan olarak gördüğünü ve bunu Türkiye’ye ihraç etmeye çalıştığını, Türkiye’de yaygınlaştırmaya çalıştığını ifade etmişti.
Tüm bunlar artık inkar edilemez şekilde göze çarpan destekler. Bir de bunun dışında gene açık kaynaklardan araştırma ile tespit edilebilecekler var. Gazeteci Muhammed Oran’dan aldığımız bu liste ise onları ihtiva etmekte;
ABD, Avrupa Birliği ve Uluslararası pek çok kurum ve kuruluş ile bunların Türkiye işbirlikçileri tarafından LG*T’ye akıl almaz fonların aktarılması neden ola ki? Bu kurumlar özgürlük (!) elçisi mi?
Elbette aileyi yıkmak, toplum yapısını ve insan sağlığını bozmak, nesillerin devamını tehdit etmek ve daha yönetilebilir bir dünya oluşturmak gibi pek çok hedefleri var. Bunlara da uzun uzadıya değinmek için ne yazık ki yerimiz dar. Hepsi hususi çalışmalar gerektiren konular.
Şimdilik şunu idrak etsek yeter; Servet Turgut’un Yakazat isimli eserinde anlattığı gibi “Şeytan Müslümanlar için mitolojik bir varlık değildir. Her batıl işin baş organizatörüdür.” Her konuda olduğu gibi şeytan bu konuda da dostları marifetiyle sapkınlığı yaymak için gayrette…
Bunu da küresel bir organizasyon çapında yapmakta. Mevzunun bam telini oluşturan ve akıl sahibi herkesin sorması icap eden soruları da şöyle sıralayalım:

1- LGB*T denen s*pkınlık skalasının mucidi Alfred Kinsey çocuklara tecavüz ederek deney yaptığını iddia eden bir pedofili⬇️
pislik iken bugün LG*T’liler pedofili bizden değil dediklerinde onlara inanalım mı?

2-Dünyada kötülüğü yaydığından şüphe olmayan emperyalist organizasyonlar küresel çapta LG*T’yi neden fonluyorlar.

3-Kim ne amaçla Türkiye’de gençler eşc*nsel olsun diye uğraşır?
4-On sene evvel Türkiye’de LG*T eylemi 50-100 kişiyle yapılırken şimdi sayılar on binleri buluyorsa tehdit kapımıza gelmiş midir?
5-Netflix gibi neredeyse her haneye giren bir yapım şirketi yapımlarının nerdeyse %90’ında neden eşc*nsel karakter bulundurur.
Sinemada propaganda merkezi olma görevi Netflix'e mi havale edilmiştir?

6-Türkiye’de bunlarla bağlantılı derneklerin sayısı ne ara 10 binleri bulmuştur. Bunlar kimler tarafından fonlanmaktadır?
7-Devletimiz tehlikenin farkında mıdır? Eğer farkındaysa bu işe müdehale etmek için devlet büyüklerimizden birinin oğlunun-kızının bunlardan etkilenip eşc*nsel olmasını mı beklemektedir? Toplumsal Cinsiyet projelerinin bu topluma neleri fatura ettiği ne zaman anlaşılacaktır?
Okuduğunuz için teşekkürler. Bu flood hazırlanırken http://www.seriyyedergisi.org  adresinde yer alan bazı yazılardan yer yer faydalanılmıştır.
Sevgili @TwitterTurkiye , yazı nefret ve hedef gösterme içermez. İslamiyetin bu konuya bakış açısı özetlenmiş ve bazı sorular sorulmuştur. Fikir özgürlüğü kapsamında değerlendirilmelidir. Bu yazılanlara tahammül yoksa sitenizde dinî özgürlük yok demektir.
Tepki gösteren müslümanları da tacizci tecavüzcü ilan etmişler.

#NetflixAdamOl
You can follow @cezzarselman.
Tip: mention @twtextapp on a Twitter thread with the keyword “unroll” to get a link to it.

Latest Threads Unrolled: